Türk medyası bildiğiniz gibi

Fransa'nın başkenti Paris'te Gare du Nord'da bulunan Kürdistan Enformasyon Bürosu'na giren silahlı kişi veya kişiler, saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda Enformasyon Bürosu'nda bulunan Kürt siyasetçi Sakine Cansız ile KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve gazeteci Leyla Söylemez adındaki üç kadın katledildi.
Paris'te düzenlenen silahlı saldırının en önemli unsuru öldürülen kadınlardan birinin PKK'nin kurucularından Sakine Cansız  olmasıydı.

Türkiye'de gündemin en önemli maddesinin İmralı ile yapılan görüşmeler/müzakereler olması bu cinayetleri Türk medyasının en önemli konusu haline getirdi. 

Gazete manşetlerinin (neredeyse) tamamı bu konuyu işlerken, Kürtler olayı "derin" cinayet olarak yorumladı, "merkez" medya konuyu "örgüt içi hesaplaşma" olarak yorumladı. Köşe yazarları arasında Fransız medyasından aldığı gazete haberlerini yorumlayıp Ertuğrul Özkök gibi kendisini "CSI Uzmanı" ilan edenler olduğu gibi; olayın derin devlet kaynaklı bir provakasyon olabileceğini ima edenler de oldu.

İşin ilginci ise Türk medyasının bugün yine dillendirdiği "örgüt için infaz" iddialarını yıllardır, üstelik aynı isimler için kullanmı olmasıydı. 

Elimizde iki gazete küpürü var. muhalefet.org sitesinde gördüm... İkisi de Milliyet gazetesi arşivinden. Birincisi 19 Kasım tarihini taşıyor. Gazetenin birinci sayfasından içeriye, 9. sayfaya uzayan bir haber: PKK, örgütten ayrılan 11 militanı öldürdü başlıklı. Halen AA Görüntülü Haberler Müdürlüğü'nde çalışan Ali Fuat Duatepe imzalı haberde 1 Kasım 1991 günü "Suriye'nin Kamışlı ilçesinde" (hangi il olduğu belli değil) Sakine Cansız'ın bir grup arkadaşı ile Suriye Gizli Servisi'nden olduğunu söyleyen PKK militanlarınca kurşun yağmuruna tutulduğu öne sürülüyor. Bu cinayetlerin sebebi ise sözü geçen isimlerin PKK'dan ayrılan  ve PKK Vejin (Diriliş) isimli örgütü kurmaları olarak gösteriliyor...

26 Mart 1999 tarihli haber ise Brüksel/AA mahreçli. Öcalan adamlarını öldürttü başlıklı haber Öcalan'ın yakalanmasından sonra İran'da yapılan 6. Kongresine katılan ve sonra da yakalanan ERNK sorumlusu Sakine Cansız'ın öldürülmesi için emir verildiği öne sürülüyor.   


Dikkat ettiyseniz iki haberde de haber metinleri öne sürülüyor, ileri sürülüyor gibi iddialar içeriyor. Haber dilindeki dikkat başlıklarda yok. İki haberin başlığındaki fiil de aynı: Öldürtü. 

Kesin yargı cümleleri ile süslü bu iki haber başlığının ne kadar yanlış olduğunu önceki gün işlenen cinayetler ile gördük. Sakine Cansız Paris'te uğradığı silahlı saldırı sonucu öldürüldü. 


NOT: PKK'nin örgüt militanlarını çeşitli nedenler ile yargılayıp, cezalandırmak için infaz ettiğini; bu şekilde öldürülen gerillaların bir kısmının sonradan yine örgüt kararı ile şehit ilan edildiğini elbetteki biliyorum. Ancak devletin de PKK ile mücadele ederken kara propagandayı bir araç olarak kullandığını, destekçilerinin moralini bozmak, kendi güçlülüğünü ispatlamak hiç olmazsa kafaları karıştırmak için böyle yöntemleri kullandığını da biliyorum... Buna iyi bir örnek de Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu'nun bir kaç defa çatışmada öldürülmesi... Bakalım arşivlerden onun malzemesini  bulabilecek miyim...