23 Aralık 2014 Salı

BirGün'ün manşetiyle gazetecilik mi yapıyor?

Bugün değin Erdoğan'ın gözüne bant çeken manşetiyle çok eleştirilen, Osmanlıca tartışmasıyla ilgili manşetinde 'hırsız' yazmak isterken 'hayırsız' yazarak büyük bir yanlışa imza atan BirGün gazetesi bugünkü manşeti ile de çok konuşulacak gibi.

Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Doğum kontrolü ihanettir' açıklamasına atıfta bulunarak isim vermeden gazetenin manşetinden esti gürledi.

OKUMAK İSTEYEN OKUR, İÇ SAYFALARA BAKABİLİR


Gazete manşetin üst başlığında "Doğum kontrolü terörü, ihanetçi kondom vb şeyleri okumak isteyen okurlar iç sayfamıza bakabilirler" ifadelerini kullanırken manşet başlığında ise "Bir sarayda oturan ve sürekli saçmalayan biri var işte artık biz o kişiye laf yetiştirmek istemiyoruz" ifadesini kullandı.
Deneme
GAZETENİN GÖREVİ LAF YETİŞTİRMEK Mİ?

BirGün'ün muhalefet cephesinde çok ses getiren ve sosyal medyada defalarca paylaşılan bu manşeti bir gazetecilik tartışmasını da ortaya çıkardı.

"Gazetecinin görevi ve sorumluluğu, olan biteni halka iletmektir." ilkesinden yola çıkarak BirGün'ü eleştirmek mümkün. 

"BirGün, herhangi bir haberin aktörüne laf yetiştirmek zoruda olmadığı gibi böyle bir davranışın içine girmesi onu gazeteci olmaktan çıkartır"  yorumunu yapmak da öyle.

Her halükarda adından söz ettirmeyi amaçlayan bir manşet ise BirGün'ün hedefine ulaştığını da kabul etmek zorundayız.

12 Aralık 2014 Cuma

Cemaat medyasına operasyon mu Algı operasyonu mu?

Önce Fuat Avni (11.12.2014) Gülen Cemaati'nin medya ayağına dönük dev bir operasyon yapılacağını iddia etti. Ardından Zaman gazetesi önünde bir miting, Adliye ve Eminyet önünde protestolar yapıldı.

Toplum hükümet-cemaat savaşında bugüne kadar operasyonların hepsini bilen isim olarak değerlendirdiği Fuat Avni  isimli Twitter hesabından gelen bu medyaya yönelik operasyona tamam gözüyle bakarken, aynı hesap, operasyonun sızması ve  gelen tepkiler yüzünden iptal olduğunu açıkladı.

Ne olduğuna bir kez daha bakalım sırayla sonra da yorum yapmaya çalışayım.

FUAT AVNİ'DEN 150 GAZETECİYE OPERASYON TWEETİ

 
Zaman, Bugün ve Taraf gazetelerinin genel yayın yönetmenlerinin de aralarında 150'ye yakın gazetecinen gözaltına alınacağını öne süren Fuat Avni, "Kerim Balcı, Nuh Gönültaş, Adem Yavuz Aslan, Erhan Başyurt, Bülent Keneş Mehmet Baransu ve Emre Uslu listede" dedi.

BARANSU, USLU, KENEŞ, GÖNÜLTAŞ...

Yarın yani 12 Aralık Cuma günü İstanbul, Ankara ve Malatya merkezli operasyonlar yapılacak.
Bunları haber yapan Kerim Balcı, Nuh Gönültaş, Adem Yavuz Aslan, Erhan Başyurt, Bülent Keneş Mehmet Baransu ve Emre Uslu listede.

Ayrıca Zaman, Bugün ve Taraf gazetelerinin Genel Yayın Yönetmenleri de göz altına alınacaklar listesinde.

Cemaat geneline yargı ayağı, medya ayağı, emniyet ayağı gibi geniş çaplı operasyon yapılacak.
Operasyon kapsamında gözaltına alınacak gazeteci sayısı 150'ye yakın.

Genel olarak operasyonun merkezi İstanbul TEM Şube. Ekrem Dumanlı dahil Zaman Gazetesi'nin neredeyse yarısı gözaltı listesinde.

Cemaat'le birlikte muhalif basın ve merkez medya da operasyon kapsamına dahil edildi.
28 Şubat gerekçesi ile Merkez Medya'ya, Türkiye'nin tanınmış iş adamlarına, medya patronlarına ve yazarlara operasyon yapılacak.

Cemaate operasyon yapılırken Ergenekon'un intikamı diye susturulan merkez medya sonraki safhada 28 Şubat bahanesiyle tasfiye edilecek.

İŞTE FUAT AVNİ'NİN O TWEETLERİ

ekran-resmi-1436-02-19-3.01.48-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.02.32-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.02.39-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.02.47-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.02.53-pm.png

ekran-resmi-1436-02-19-3.26.23-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.26.41-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.29.53-pm.png
ekran-resmi-1436-02-19-3.29.58-pm.png
Deneme
ZAMAN GAZETESİ ÖNÜNDE EYLEM

İddianın ardından İstanbul'da Zaman Gazetesi ve Cihan Haber Ajansı çalışanlarına destek olmak için yüzlerce kişi, her iki yayın grubunun da bağlı olduğu Feza Gazetecilik'in önünde toplandı.

Grup, 'Biat edene saray, etmeyene zindan', 'Yolsuzluklar sıfırlanamaz' pankartları açtı; 'Demokrasi erlerinin yanındayız' sloganları attı.

Deneme


Operasyon iddiaları üzerine gazetecilere destek olmak için vatandaşlar yağmurlu havaya rağmen Vatan Caddesi üzerindeki Emniyet Müdürlüğü ile Çağlayan Adliyesi önüne akın etti.
Adliye önünde toplanan 2 bini aşkın vatandaş, demokrasi ve medyaya yönelik darbe anlamına gelecek operasyona karşı tepkilerini dile getirdi.

Deneme

BASIN SUSARSA BU İŞ BİTER Mİ SANDIN?

Vatandaşlar ellerindeki dövizlerde, 'Basını susturmakla bizi susturamazsınız', 'Hiç durmadan yürüyeceksiniz', 'Paraları süpürebilirsiniz ama Zaman'ı asla', 'Basın susarsa bu iş bitermi sandın', 'Dur yolcu, yolsuzluk çıkmaz sokak' 'Hırsızlığın yıldönümünde hırsız operasyonda' 'Korkma titre' gibi sloganlar dikkat çekti.

GÖKLERDEN GELEN BİR KARAR VARDIR

Vatan Caddesi üzerindeki İstanbul Emniyeti önüne de yüzlerce vatandaş akın etti. Yaklaşık bin kişi medyaya ve polisleri yönelik yeni bir operasyonu protesto etti.

DUMANLI "YA GELİN ALIN, YA DA BİZ GELİYORUZ"

Emniyete gelen vatandaşların ellerindeki pankartlarda, "Sıfırlanan paralar unutulmaz, Göklerden gelen bir karar vardır, 17 Aralık unutulmaz, 25 Aralık unutulmaz, bide "VIP" torpil unutulmaz" dövizleri yer aldı.

Ekrem Dumanlı: Bu sadece Zaman'ın meselesi değildir, bu özgürlük meselesidir

Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, Fuat Avni'nin birçok medya kuruluşuna yönelik 'intikam operasyonu' iddiasına yönelik olarak, "Bu mevzuyu cemaat-parti kavgası gibi senarize etmek çok büyük gaflet olur. Bunun faturasını bu ülke çok ağır öder. Böyle bir operasyon, demokrasiye, basın özgürlüğüne darbedir" dedi.

Hükümete seslenerek adeta rest çeken Dumanlı, "gelin alın bizi, alırsanız alın yoksa ben Adliye'ye gideceğim" dedi. "Türkiye'nin beşinci sınıf bir Ortadoğu diktatörlüğüne dönüşmesine razı olmayacağız" diyen Dumanlı cemaatin olası biroperasyon karşısında direnişe geçeceği mesajını verdi.

Dumanlı, “Mesela sadece Zaman, Todays, Bugün gazetesi, Samanyolu, Samanyoluhaber değil. Bunda başarılı olurlarsa ardından Sözcü Gazetesi, ardından Hürriyet Gazetesi, ardından başka gazete ve televizyonlar. Bu resmen hukuka yapılan bir darbedir, basına yapılan bir darbedir, fikir özgürlüğüne karşı yapılan bir darbedir.” dedi. 

İKİNCİ OPERASYON BOMBASI

Gündemi sarsan operasyon iddiasının ardından Fuat Avni, akşam saatlerinde bir kez daha ortaya çıktı. Twitter fenomeni bu kez operasyonu nasıl deşifre ettiğini yazdı, operasyona katılacak isimleri yazdı. 

"TARTIŞMALARA NEDEN OLDU"
Listeyi yayınladıktan bir saat sonra bir kez daha ortaya çıkan Fuat Avni, bu kez de hükümet cephesinden kendi attığı twetlerin etkilerini yazdı. Fuat Avni'nin iddiasına göre operasyonun deşifre olmasının ardından Ankara, cemaate yönelik operasyon için yeni yollar aramaya başladı. İşte o yazılarlar;


56.20141212011901.jpg 


NE OLUYOR PEKİ?

Kısa bir yorum yapmaya çalışayım tüm bunlara...

1. Ortada bir operasyon yok. Yapılacak iddiası var, sonra yapılan protestolar var, daha sonra yapılmayacak deşifre oldu diye vazgeçildi iddiası var. Sonuç olarak operasyon yok.

2. Cemaat, bugüne dek yapılan tüm operasyonların birinci elden ifa eden yapı olarak bu işin nasıl yapıldığını çok iyi biliyor. Bu nedenle onlardan gelen "nefret operasyonu" söylemi aklıbaşında insanları güldürencek kadar trajik, şoke edecek kadar da komik.

3. Cemaatin olmayan bir operasyonu var gibi göstermesinin nedeni ne olabilir sorusunun yanıtı net. Olmayan bir şeyi var gibi göstermek korkuyu büyütmekten başka birşey değil. Hele dünya medyasının bunu haber yapması, Fuat Avni'nin tweetlerin İngilizcelerini de atması... Bunlar da eklendiğinde, olmayan bir operasyon yapılacak gibi gösterilerek Erdoğan rejimini  zora sokmaya çalıştıkları ortada.

4. Cemaat ve çevresindeki halkaya siyasi bir müttefik olarak güvenilmeyeceği bu süreçte bir kez daha ortaya çıktı. Ahmet Şık ve Nedim Şener, Oda TV davası, KCK basın davası gibi süreçlerde gazetecileri tutuklayan, yargılayan, eleştirilere "basın özgürlüğü gibi göstermeyin" diye yanıt veren cemaat çevreleri bu kez kendisi basın özgürlüğü bayraktarlığına sığınıyor. Dumanlı'nın 2011'de yazdığı yazı tam da bugün kendisine söylenebilecek bir şey halini aldı.

5. Erdoğan rejimi böyle bir operasyon hedeflemiş ve uygulamaya koyacak iken deşifre olduğu için vazgeçmiş olabilir mi? Soruyu ikiye bölüp yanıtlayayım. Evet Erdoğan rejimi böyle bir operasyon hedeflemiş olabilir. 17 Aralık sonrası emniyette yapılan operasyonlar, medyaya da böyle bir uygulama yapılabileceğinin ispatı. Ancak vazgeçme herşeyi bozuyor. Bugüne dek geri adım atmamak ile övünen ve neredeyse övünmekte haklı olabilecek kadar az geri çekilen Erdoğan'ın böyle bir adımı sırf deşifre oldu diye atmaktan vazgeçmesi, üstelik gözaltına alınacağı söylenen isimlerin "bekliyoruz" demesine rağmen geri adım atması hiç de inandırıcı gelmiyor bana.

6.. Savaş giderek "kanlı" hale geliyor. Cemaat hükümeti daha da "kanlı" adımlar atmaya kışkırtıyor. Tüm bu "operasyon" polemiğinin tek gerekçesi de bu olabilir.

7. Cemaat çevrelerinin dile getirdiği gibi "nefret" değil belki ama ismi "Algı operasyonu" olmayı en çok hakeden de işte bu son yaşadığımız süreç olsa gerek.