9 Şubat 2014 Pazar

Yaşar Nuri konuşunca olanlar olmuş Saba... Herşey yolunda değilmiş.

Tarih: 14 Haziran 2013
Saat: 12.16
Telefonun bir ucunda Başbakan Erdoğan var diğer ucunda ise "Alo Fatih" Fatih Saraç.

Konu, Ciner Medya Grubu’nun ihalesiz bir şekilde TMSF'den aldığı Show TV'da yayınlanan “Saba Tümer’le Bugün” programı.

Başbakan Erdoğan, programa konuk olarak katılan İlahiyat Profesörü Yaşar Nuri Öztürk’ün yorumlarından öyle rahatsız olmuş ki, azarın kalayın bini bir para... Tabi özürün, af dilemenin, mahçubyetin de... Ufuk Köroğlu bugün piyasaya çıkan  Karşı Gazetesi'nin ilk manşet haberinde bu görüşmenin tapelerini yayınladı:
Recep Tayyip Erdoğan: Yanında kimse var mı?

Fatih Saraç :
Şu  kapıları kapayın... Yok efendim


Recep Tayyip Erdoğan:
Ya bu Show’da Yaşar Nuri’yi hiç dinliyor musunuz? Adam bize ne hakaretler yapıyor. Ya sen İslam’ı bilen birisin Fatih. Ya bu adamı nasıl çıkartıyorsunuz? Hiç siz ya


Fatih Saraç
: Abicim, sayın Başbakanım kesinlikle böyle bir şey yok. Hatta şunu söyledim. Bitirin dedim. Süresinde bitirmek sizin hassasiyetinize


Recep Tayyip Erdoğan:
Yani halka biz afedersin seçimden önce kömür dağıtıyormuşuz, pirinç dağıtıyormuşuz yani


Fatih Saraç
: Çok özür dilerim efendim. Sizi üzdüğüm için çok özür dilerim mahcubum. Anlaşılmıştır efendim. Tamam efendim. Çok özür diliyorum.
O PROGRAMDA NELER OLMUŞTU?

Saba Tümer ile birlikte cuma günleri Show TV'de ekrana çıkan Yaşar Nuri Öztürk, program başladıktan 15 dakika kadar sonra hükümeti, AK Partiyi ve Başbakan Erdoğan'ı isim vermeden sert bir şekilde eleştirip bir de üstüne konuyu Gezi Parkı eylemlerine bağlayıp Erdoğan'a yönelik "direnişin üzerine panzerleri salıyorsun Nereye kadar götüreceksin bunu, bağırıp çağırıyorsun, gözlerini faltaşı gibi açıp…" diyince olanlar oldu. Bakın neler demişti Yaşar Nuri Öztürk:

Yaşar Nuri Öztürk: Dünya standartlarına bakın, açlık ve yoksulluk sınırını belirleyen rakamlar var. Türkiye'de mesela işi var denilen insanların çoğu açlık sınırının altında para alıyor. Bu insanların dünya standardında işi var mı? Kaldı ki dünya standartlarını geçin, Türkiye standarlarının bile işsizlik yüzde 20'yi bulmuş. Siz makro planda Türkiye'deki parayı, 74 milyona bölerek fert başına millil gelir hesaplıyorsunuz. Böyle bir şeytanlık var mı kim yutar bunu?

50 tane holdingin kasasına giden paraları nüfusa böl, fert başına milli gelir hesapla. Utanmıyor musun sen? O paradan Çemişkezek'deki, Taşlıtarla'daki, Sürmene'deki, Bayburt'daki adamın sofrasına bir zeytin gitmiş mi?

Ondan sonra Ramazan'da yemek çadırı açıp, tabiri caiz ise insanları ne yerine koyuyorsun? Beş çuval kömür, üç file yiyecek ile seçim arifelerinde bakar mısınız? Ondan sonra Direniş oldu… Direniş olunca ne yapıyorsun? Panzerleri üstüne salıyorsun. Nereye kadar götüreceksin bunu, bağırıp çağırıyorsun, gözlerini faltaşı gibi açıp… Nereye kadar götüreceksin bunu. Kendine baksana aynada.

Saba Tümer: Her şey olumluya gidiyor. O kadar umutsuz olmayın bence.

Yaşar Nuri Öztürk: Hayır ben umutsuz değilim. Ben umutsuz olsam son 35-40 yıldır hiç konuşmamam gerekirdi. Gider avukatlık yapardım her halde.

Saba Tümer: Orada konuşurdunuz hocam…

Yaşar Nuri Öztürk: Evet gider para kazanırdım.


REJİ UYARDI REKLAM ARASINA GİTTİLER VE...

Bu diyalogun ardından "Ben bir 60 saniye ara vermek istiyorum." diyen Saba Tümer, yaklaşık 1 dakika süren reklam arasından döndükten sonra tekrar "Şimdi bir reklam arası verelim, Hocam siz sorularınızı okuyun, izleyicilerimiz de sorularını yollasınlar, sonra devam edeceğiz" dedi ancak program reklam arasından sonra birden bire, jenerik bile girmeden bitti.

Biz medya dünyasındakilerin reji uyarısı ile gerçekleştiğini düşündüğümüz yayın kesintisinin kaynağı meğer daha yukarılar, hatta en tepedekiymiş.

HOCA ELEŞTİRİLERİNİ BİLEREK YÜKSEK TONDAN YAPTI

Milliyet gazetesinde  televizyon yazıları yazan Sina Koloğlu 18 Haziran günü, yani olaydan 4 gün sonra köşesinde yaşananları şöyle yorumlamıştı:
"Yaşar Nuri Öztürk'le sanırım Show TV'nin muhabbeti bitmiştir. "Yayından kaldırın" kararını veren kimdir? Belli. Yaşar Nuri Öztürk, bir zamanlar Habertürk gazetesinde yazıyordu. Yazması istenmedi. Bana göre Hoca eleştirilerini bilerek yüksek tondan yaptı. Zaten bu kanalda programının devam etmesi mümkün değildi. Saba Tümer cephesindeyse durum farklı. Olan bitenden haberi yoktu benim bildiğim. Yani reklamların bu kadar uzamasından ve verilen karardan."

SABA TÜMER: HERŞEY NORMAL

Biz haberi Yaşar Nuri konuştu Saba Tümer bitti! diye kullandık çalıştığım internet sitesinde. Saba Tümer ise bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki, reklam arasında biten programının yayından kaldırıldığı iddiasını yalanladı,  neden veda etmediğini twitter'dan şu sözlerle açıklamaya çalıştı:

*Her yilki gibi okullarin kapanmasiyla beraber bizde SEZON FINALI yaptik. Memleketimde yasanan olaylar yuzunden tatile girdik laylaylom demek icimden gelmedi normal olarak. Yani arkadaslar anlayacaginiz hersey normal ve akisinda:)) eylulde gorusmek uzere...
Böyle diyordu "Bayan Kahkaha" ama normalde 1.5 saat süren programın 20 dakikada neden 'veda bile edilmeden' kesilidiğini açıklamaya yetmiyordu bu herşey normal mesajı.

Saba Tümer herşey normal diyordu ama onun yayın saati için Ağustos ayında Gülben Ergen ile anlaşma yapıldığı ortaya çıktı önce, ardından da Acun Ilıcalı'nın Başbakan Erdoğan'ın direktifi ile satın aldığı TV8 kanalı Saba Tümer ile anlaştı.

Tüm bunlardan arta kalan ne? Başbakan Erdoğan'ın sabahtan akşama kadar Habertürk, Show TV gibi kanalları izlediği, beğenmedi programlar için kanal yönetimini ya da Alo Fatih'i aradığı mı? Sadece bunlar olsa belki "aman canım o da insan, tabii izleyecek" der, hatta "sırf 24 TV izlemesinden daha iyidir yahu, bırakın Show TV de izlesin biraz" derdik... Lakin bunlardan daha önemli bir şey var. Bir başbakan'ın programı beğenmedim demesi üzerine yayından kaldırılmasını sağlayan mekanizma. Alo Fatih'in, "burası Cemaatin kanalıdır" diyen patron Turgay Ciner'e rağmen, kanalın tepesine gelip oturması, Show TV'nin ihale bile yapılmaya gerek duyurlmadan Ciner grubuna verilmesi, bu medya yapısının geri dönüşü olmayan bir şekilde dönüşmesi...

Bunlar bence Başbakan'ın beğenmedi yayınları sansürlemek için kanalı aramasından daha vahim...

7 Şubat 2014 Cuma

Fatih Altaylı: Ankette Manipülasyon yapsam... Ne dersin?

13 MART 2013

Habertürk gazetesi genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı, bundan sonra başbakan Erdoğan'ın kendine hitabı  "Alo Fatih" ile anılacak olan Habertürk Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanvekili Fatih Saraç'ı arıyor ve anketlerde manüplasyon yapayım diyor:

f.saraç - evet?

f.altaylı - diyorumki ben, bu anketin bdp ile olan bölümünü ben biraz anket şirketiyle konuşsam, iki puan yüksek göstersek ne dersin?

f.saraç - mhp'ninkini alıp oraya koyun ya.

f.altaylı - hı?

f.saraç - mhp'ninkini alıp oraya koyun.

f.altaylı -
işte biz kararsızlardan biraz aktarırım, biraz mhp'den aktarırım falan manipülasyon yapıyım.

f.saraç - ama bazı bilgiler var ha, onu şimdi oradan çıktım şeyde, çamlıca’dayım. (başbakan’ın kısıklı’daki evinden çıkıyor) yani seninle konuşacağım nelerini yayınlayacan, ne yapacan.

f.altaylı - işte konuşalım onları bi.

f.saraç - tamam, ben seni çıkıyım, yarım saat sonra çıkıyorum.

f.altaylı - ben ...

f.saraç - seni arayabilirim ama.

f.altaylı - tamam okey, çıkınca ara beni.

f.saraç - tamam hadi.

f.altaylı - tamam hadi, bay bay.



 

6 MART 2014 

Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı yukarıdaki ses kaydı, internette yayınlandıktan sonra, ses kayıtlarının montaj olduğunu, konuşmanın bütününe bakmak gerektiğini savunarak "Gelen anketi olduğu gibi yayınladık.Bizi bu kavgada bir taraf yapmak istiyorlar. Habertürk de inatla kimsenin yanında yer almıyor." dedi.

Kendini mağdur ilan etti

Altaylı doğal olarak kendisini sıkıntıya sürükleyecek bu ses kasetleriyle ilgili iddiaları yalanlayarak kendini mağdur ilan etmeyi de ihmal etmedi. Altaylı, konuyla ilgili hiç bir alakası olmamasına rağmen "2007'de benim başında bulunduğum gazeteye sahte bir belgeyle el kondu. Bunu niye kimse hatırlamıyor? Medyada Fatih Altaylı ve Ciner Grubu'nun ödediği bedeli neden kimse hatırlamak istemiyor" dedi.

Diğerlerine bok attı!

Habertürk Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanvekili Mehmet Fatih Saraç 'ın gazetedeki konumunun da açık olduğunu belirten Altaylı, "Saraç Grubun yönetiminde. Gazetede adı yazıyor. Gizli saklı bir şey değil. Habertürk'te her şey şeffaf. Diğer gruplarda neler oluyor, kimse buna bir şey demiyor" dedi.

"Bir yerde olmak olmamaktan iyidir
"
 
Altaylı, artı 1 tv'de Mirgün Cabas ile Herşey programına telefonla katıldı ve sorularını yanıtladı. Cabas'ın "Vahim bir duruma düştüm. Şimdi bu durumdan kurtulsaydım" diye düşündüğün oluyor mu? sorusuna ise, "Çok vahim duruma düştüğümü zannetmiyorum. Türk medyasının durumu ne kadar vahimse bizim durumumuz da o kadar vahim..Bazı yerde olmak bazı yerde olmamaktan daha iyidir. Birbirimizden farklı bir durumda değiliz. Beni hala oarada tutuyor olmaları da grup açısından önemli" cevabını verdi. Altaylı, Cabas'ın istifa edip etmeyeceği sorusuna ise "İstifa etmeyi düşünmüyorum" diye karşılık verdi.

Senin hiç haber yapman engellenmedi mi?

Program sonunda Altaylı ile Mirgün Cabas arasında karşılıklı soru-cevap trafiği de yaşandı. Altaylı'nın Mirgün Cabas'a sorduğu, "Senin haber yapman hiç engellenmedi mi?" sorusuna Cabas'ın verdiği cevap bir hayli çarpıcıydı: "Evet engellendiği için orada değilim.. "

5 Şubat 2014 Çarşamba

Erdoğan'dan Habertürk'e telefonla direktif...

Başbakan Erdoğan'ın, Habertürk TV ekranındaki bir son dakika bandındaki ifadeler yüzünden kanal yöneticisi Fatih Saraç'ı arayarak derhal müdahale ettiği konuşmanın ses kaydı yayınlandı.


Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, BİM marketler zincirinin kurucu ortaklarından olan ve daha sonra Turgay Ciner'in sahibi olduğu Ciner Yayın Holding'in başına getirilen Fatih Saraç'tan, Habertürk TV'nin ekranından bant akışı içinde geçirilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sözlerini çıkarmasını istediği ortaya çıktı. Televizyon ve sosyal medyaya yansıyan haberlere göre Erdoğan,  "Hayret ya, bunlara ne gerek var" diyor, Saraç, "Şimdi yapıyorum efendim" karşılığını veriyor.

Artı1 TV ve Artı1 TV internet sitesi haberartibir.com ile Twitter'da paylaşılan haberlere göre, Erdoğan, Saraç'a, Gezi Parkı olayları sırasında 4 Haziran 2013'te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü göreve çağıran MHP lideri Bahçeli'nin sözlerinin Habertürk ekranında akan yazılı banttan (KJ) geçmesine tepkisini dile getiriyor.

O sırada bulunduğu Fas'tan aradığını ve Habertürk'ü izlediğini belirten Erdoğan ile Saraç arasında geçen konuşmaya ilişkin ArtıTV ile haberartibir.com'da yayınlanan haber şöyle:


Saraç şu sıralar okuduğum Mustafa Hoş'un abluka isimli kiatabında da Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla Habertürk'e gelen ve cemaat örgütlenmesini Habertürk'ten tasfiye eden isim.