30 Temmuz 2013 Salı

İşte Gezi'nin gazetecilere ağır faturası

Türkiye Gazeteciler Sendikası yaptığı bir basın toplantısıyla Haziran ayı boyunca tüm Türkiye çapında süren Gezi Direnişi'nin gazetecilere yansıyan ağır faturasını gözler önüne serdi.
27 Mayıs 2013 tarihinden bu yana, en az 60 basın emekçisinin işinden olduğunu, zorunlu izne gönderilen en az 14 basın emekçisinin ise durumunun belirsizliğini koruduğunu açıkladı.
SON BİR BUÇUK AY İÇİNDE İSTİFA EDEN, İŞTEN ATILAN, ZORUNLU İZNE ÇIKARILAN GAZETECİLER
1. Ntvmsnbc editörü Özkan Güven istifa etti
2. Ntvmsnbc kültür sanat editörü Hasan Cömert istifa etti.
3. Doğuş Yayın Grubu'nun dergilerden sorumlu genel müdürü Neyyire Özkan istifa etti.
4. Doğuş Yayın Grubu CEO'su Cem Aydın istifa etti.
5. GQ Türkiye dergisinin genel yayın yönetmeni Mirgün Cabbas istifa etti.
6. Kapatılan NTV Tarih dergisinin genel yayın yönetmeni Gürsel Göncü istifa etti.
7. NTV program direktörü Murat Toklucu istifa etti.
8. NTV program editörü Burcu Doğan istifa etti.
9. NTV program editörü Onur Yazıcıoğlu istifa etti.
10. NTV'de program yapan fotoğraf sanatçısı Mehmet Turgut istifa etti.
11. NTV gece haber prodüktörü Ömer Faruk Aykar istifa etti.
12. NTV haber merkezinde dijital editörlük görevini yapan Dilara Eldaş istifa etti.
13. NTV Ankara temsilcisi Nilgün Balkaç istifa etti.
14. NTV'de program yapan Çiğdem Anad istifa etti.
15. NTV muhabiri Ergün Güven istifa etti.
16. Sabah gazetesi yazarı Alper Bahçekapılı istifa etti.
17. Sabah gazetesi gece yazı işleri müdürü Erdal Erkasap istifa etti.
18. Kanal 24 spikeri ve moderatörü Remziye Demirkol istifa etti.
19. Habertürk gazetesi röportaj yazarı Kutlu Esendemir istifa etti.
20. Yenişafak gazetesi yazarı Işın Eliçin istifa etti.
21. Artı 1 televizyonu haber yayın yönetmeni Mustafa Hoş istifa etti.
22. Artı 1 televizyonunda program yapan Banu Güven istifa etti.
23. Artı 1 televizyonu anahaber sunucusu Uğur Dündar istifa etti.
24. Artı 1 televizyonu anahaber sunucusu Özlem Gürses istifa etti.
25. Artı 1 televizyonu program müdürü Uğur Tutçuoğlu istifa etti.
26. Artı 1 televizyonunda program yapan Haluk Şahin istifa etti.
27. Artı 1 televizyonunda program yapan Ece Temelkuran istifa etti.
28. Akşam gazetesi yazarı Nihal Kemaloğlu istifa etti.
29. Akşam gazetesi yazı işleri müdürü Banu Kurt istifa etti.
30. Akşam gazetesi yazı işleri müdürü Süreyya Üstünel istifa etti.
31. Akşam gazetesi yazı işleri müdürü Semra Kardeşoğlu istifa etti.
32. Akşam gazetesi yazarı Deniz Ülke Arıboğan istifa etti.
33. Akşam gazetesi muhabiri Alaz Kuseyri istifa etti.
34. Milliyet gazetesi ekonomi servisi ekler koordinatörü Necla Unutmaz istifa etti.
35. Milliyet gazetesi magazin müdürü Birsen Altuntaş istifa etti.
36. Halk TV haber sunucusu Aydoğan Kılıç istifa etti.
37. Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı istifa etti.
38. İHA internet editörü Diren Selimoğlu işten atıldı.
39. Bursa Olay gazetesi internet sorumlusu Berhan Soner işten atıldı.
40. TMSF'nin el koymasının ardından Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya, görevden alındı. Yerine Mehmet Ocaktan getirildi.
41. Akşam gazetesi yazarı Tuğçe Tatari işten atıldı.
42. Akşam gazetesi yazarı Hüsnü Mahalli işten atıldı.
43. Akşam gazetesi yazarı Özlem Akarsu Çelik işten atıldı.
44. Akşam gazetesi yazarı Gürkan Hacır işten atıldı.
45. Akşam gazetesi yazarı Sevim Gözay işten atıldı.
46. Akşam gazetesi Ankara temsilcisi ve yazarı Çiğdem Toker, karşılıklı anlaşmayla gazeteden ayrıldı.
47. Akşam gazetesi genel yayın koordinatörü Nergis Bozkurt işten atıldı.
48. Yenişafak gazetesi yazarı Kürşat Bumin işten atıldı.
49. Sabah gazetesinde 6 yıldır röportajlar yapan Tuluhan Tekelioğlu işten atıldı.
50. Sabah gazetesi ekler yayın yönetmeni Elçin Yahşi işten atıldı.
51. Sabah gazetesi Günaydın eki genel yayın yönetmeni Şirin Sever işten atıldı.
52. Sabah gazetesi muhabiri Bilge Eser işten atıldı.
53. AA Mardin muhabiri Serkan Yücel Aydın işten atıldı.
54. Esquire dergisi fotoğraf editörü Uluç Özcü, Takvim gazetesini protesto eden kadınlarla selamlaştığı için işten atıldı.
55. Kanaltürk televizyonu sabah haberleri sorumlu müdürü Serkut Bozkurt işten atıldı.
56. Artı 1 televizyonu CEO'su Tuncay Mollaveisoğlu'nun kanalla ilişkisi kesildi.
57. Beyaz TV muhabiri Çağrı Ulu işten atıldı.
58. İstanbul Valiliği'nde muhabirlik yapan Metin Timur Tüfekçiler işten atıldı.
59. TMSF'nin el koymasının ardından Show TV'de 212 sayılı Basın Yasası'na tabi olan isimlerden 90 gün ve üstü izin hakkı bulunan çok sayıda gazeteci zorunlu izne çıkartıldı. Bu isimlerin, Ciner Grubu'na satılan kanala geri dönmeleri beklenmiyor. Zorunlu izne çıkarılan gazetecilerden biri anahaber sunucusu Ali Kırca.
60. Show TV haber dairesi başkanı Tuba Atav zorunlu izne çıkarıldı.
61. Show TV haber koordinatörü Ayhan Bölükbaşı zorunlu izne çıkarıldı.
62. Show TV haber müdürü Ozan Pezek zorunlu izne çıkarıldı.
63. Show TV yurt haberler müdürü Nafiz Akyüz zorunlu izne çıkarıldı.
64. Show TV kamera şefi Ediz Alıç zorunlu izne çıkarıldı.
65. Show TV Ankara büro temsilcisi Funda Tuna Görey zorunlu izne çıkarıldı.
66. Show TV parlamento muhabiri Özgür Akbaş zorunlu izne çıkarıldı.
67. Show TV kameramanı Bülent Kördemirci zorunlu izne çıkarıldı.
68. Show TV kameramanı Mesut Gengeç zorunlu izne çıkarıldı.
69. Show TV çalışanı Haydaran Çelik zorunlu izne çıkarıldı.
70. Show TV iç yapımlar müdür yardımcısı Özgür Uzun zorunlu izne çıkarıldı.
71. Show TV iç yapımlar teknik sorumlusu Metin Karaaslan zorunlu izne çıkarıldı.
72. Show TV iç yapımlar kameramanı Hakan Kırboğa zorunlu izne çıkarıldı.
Bu listeye en son eklenen isim ise Akşam Gazetesi Hafta Sonu Ekleri Genel Yayın Yönetmeni Nilay Örnek. Kendisi izinli iken gazete yönetimi tarafından çağırılıp kovulduğu deklare edildi. 

Medya sektöründe kaç kişi çalışıyor?

Gezi Eylemleri süreci birlikte yaygın işten çıkarma ve istifaların yaşandığı medya sektöründe işçi sayısındaki düşüş istatistiklere de yansıdı.

Çalışma Bakanlığı'nın bugün açıkladığı 2013 yılı Temmuz ayı sendika istatistiklerine göre, iletişim işkolunda çalışanların sayısı 6 ayda 87 kişi azaldı.

İLETİŞİM İŞ KOLUNDA 87 KİŞİ İŞSİZ KALDI


Ocak ayında 68 bin 394 olan iletişim çalışanlarının sayısı Temmuz ayında 68 bin 307'ye düştü.

Bu işçilerden yalnızca 15 bin 342'si sendikalı. İletişim işkolundaki sendikalaşma oranı yüzde 22.46.

Bu işkolunda tek yetkili sendika, Türk-İş'e bağlı Haber-İş. Yüzde 22.46 düzeyinde bulunan sendika oranı, Ocak ayında yüzde 23.69 seviyesindeydi. İşten çıkarmalarla birlikte sendikalaşma oranı da 1.23 puanlık azalış gösterdi.

BASIN YAYIN GAZETECİLİK İŞ KOLUNDA 9 BİN KİŞİ İŞSİZ KALDI


"Basın, Yayın ve Gazetecilik" işkolunda çalışanların sayısı ise 95 bin 145'e düştü. Bu sayı, Ocak ayında 104 bin 141 idi. Yani 6 ayda 8 bin 996 kişi bu işkolundan çıkarılmış oldu.

"Basın, Yayın ve Gazetecilik" işkolunda yetkili tek sendika bulunuyor.

Türk-İş'e bağlı Basın-İş Sendikası'nın oranı yüzde 1.72. Türk-İş'e bağlı Türkiye Gazeteciler Sendikası, DİSK'e bağlı Basın-İş ve Hak-İş'e bağlı Medya-İş yüzde 1'lik barajın altında kaldı.

İşçilerin sayısının azalmasına karşın, sendika yüzdelerindeki artış dikkat çekiyor. Ocak ayında toplam 3.56 olan sendika yüzdesi, Temmuz'da toplam 4.24'e çıktı.

Türk-İş'e bağlı Basın-İş'in Ocak ayında yüzde 1.72 olan sendika oranı yüzde 1.82'ye, TGS'nin 0.78'den 0.88'e, DİSK'e bağlı Basın-İş'in 0.52'den 0.53'e ve Medya-İş'in yüzde 0.54'den yüzde 1.01'e yükseldi.

Patron yazarlarını yola getirmek için medya sitesi kurar mı?

Gazete patronlarının bir kısmı iktidardan çeker, bir kısmı ise yazarlarından. Akşam Gazetesi'nin eski sahiplerinden Malik Yolaç mesela "beni köşe yazarlarım batırdı..." dermiş. Tıpkı Kemal Ilıcak'ın gazetesi Tercüman'ın batışından eşi ve gazetenin yazarı Nazlı Ilıcak'ı suçlaması gibi.

Yazarlarından memnun olmayan patron onları bir fırsatını bulup kovar. Yani genelde böyle olur. Ama bazen de başka yollara gidilir. 

Son günlerde yaz sıcağından muzdarip medya kulislerinde böyle bir durum dile getiriliyor. Sabah gazetesinin sahibi Çalık Grubunun CEO'su  Serhat Albayrak'ın yazarlarını "dize getirmek" için başvurduğu söylenen yol çok dikkat çekici. 

Post Medya sitesinden bir alıntı ile patronun yazarları denetleme çabası ile kurdurduğu medya sitesine bakalım o zaman.


MEDYA SİTESİ DEĞİL PR AJANSI

Taraf yazarı Emre Uslu’nun sahibininTutkun Akbaş olduğunu açıklaması ve finansörünün de Serhat Albayrakolduğu iddialarının ardından,medyagundem.com adlı internet sitesinin arşivinde yaptığımız taramada yeni bulgular elde ettik.
Odatv’ye taş çıkartan seviyesiz kara propaganda yayınlarıyla tüm kesimlerin tepkisini çeken medyagundem.com adlı internet sitesi, Serhat Albayrak’ın başında olduğu Turkuvaz Medya Grubuile ilgili yüzlerce PR haberi yapmış.
Star Gazetesi ve Kanal 24 ’ün dışındaki tüm gazete ve televizyonlara hakaretlerle sözde analizler yayınlayan medyagündem, Turkuvaz Medya Grubu’nda yer alan Sabah Gazetesi, ATV ve A Haber’in adeta PR ajansı gibi çalışmış. Medyagündem, Sabah’ta ATV’de ve A Haber’deki en basit haberleri bile ‘Yılın gazetecilik olayı’ diye parlatmış.
İşte o PR haberlerinden bazıları:
İlk zam haberi Turkuvaz Medya’dan (Ocak 22, 2013) TIKLAYIN
Turkuvaz Medya'nın iletişim müdüründen radyo programı (17/01/2012) TIKLAYIN
SABAH vitrinini yeniledi (Aralık 03, 2012) TIKLAYIN
Turkuvaz Medya'dan gayrimenkulde dev buluşma! (20/01/2012) TIKLAYIN
Radyo Turkuvaz hangi ünlü radyocu ile anlaştı? (Aralık 26, 2012) TIKLAYIN
China Today Turkuvaz’la Türkiye’de (Eylül 28, 2012) TIKLAYIN
Sabah Gazetesi genç eleştirmen arıyor! (Mart 19, 2013) TIKLAYIN
Turkuvaz Medya hedef gösteriliyor (30.06.2013) TIKLAYIN
SABAH ve ATV için 1 milyar doları aşan teklif! (30/01/2012) TIKLAYIN
ATV-Sabah 1,7 milyar dolardan aşağı olamaz! (Haziran 22, 2012)  TIKLAYIN

Peki, medyagündem’in Turkuvaz Medya Grubu ve Serhat Albayrak’la irtibatı sadece grubun PR’ını yapmaktan mı ibaret? Elbette HAYIR!!!
Turkuvaz Medya Grubu’nda Serhat Albayrak’ın canını sıkan kim olduysa karşısında medyagündem’i bulmuş. Bunun son örneği, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ve Sabah Gazetesi’nin Gezi olaylarındaki duruşunu eleştirmesi nedeniyle gazeteden kovulan Sabah’ın eski Ombudsmanı Yavuz Baydar ile ilgili ‘haber’ oldu.

Medyagündem, Yavuz Baydar’ın Sabah’tan kovulmasını 23 Temmuz’da, “SABAH azılı çapulcuyu kovdu!” başlığı ile haberleştirdi. TIKLAYIN

Medyagündem’in gazabından Sabah yazarı Nazlı Ilıcak da kurtulamadı. Medyagündem’in arşivinde Nazlı Ilıcak’la ilgili onlarca kara propaganda maksatlı analiz var.  Medyagündem’in Nazlı Ilıcak’ı hedef alan yayınlarından bir tanesi, 24 Mart’taydı. Analiz,  “Ilıcak’ı Sabah’tan atılma korkusu sardı!” başlığını taşıyordu. TIKLAYIN

Medyagündem’in hedef tahtasına oturttuğu bir diğer Sabah yazarı ise Rasim Ozan Kütahyalı idi. Kütahyalı, 2012 yılının Ocak ve Şubat aylarında, o sırada henüz Takvim ve Sabah Pazareki yazarıyken, eşi Nagehan Alçı ile birlikte Aydın Doğan’ı evinde misafir etti. Kütahyalı bu davet için Serhat Albayrak’tan izin almıştı ama yine de medyagündem’in seri atışlarına hedef oldu. Bunlardan biri, 30 Ocak 2012’de “Yalıdaki buluşma bugün gerçekleşmiş!” başlığı ile yayınlandı. TIKLAYIN   Diğer haber ise 1 Şubat 2012 tarihinde “İşte arşiv! 'Aydın Doğan da suçlu' diyen kimdi?” ile yayınlandı.  TIKLAYIN

Rasim Ozan Kütahyalı, medyagündem’in gazabından,  3 Kasım 2012’de Serhat Albayrak için yazdığı “Başbakan’ın siyasette yaptığını medyada o yapacak” başlıklı yazısı ile kurtulabildi.TIKLAYIN

Yazı arşivinden de anlaşılacağı üzere medyagündem adeta Psikolojik Harekat (PH) Ajansı gibi çalışmış.

Asıl trajik olan bu değil!
Eğer medyagündem’i Serhat Albayrak’ın finanse ettiği iddiası doğru ise, dünya basın tarihinde bir ilk olarak, bir medya patronunun kendi grubundaki yazarları hizaya getirmek için medya sitesi kurdurup kara propaganda yaptırdığı gerçeği ile karşıyayız.
İşte kara kara düşünülmesi gereken bu!

9 Temmuz 2013 Salı

Türkiye'nin en büyük medya patronu Yalçın Akdoğan mı?

Cüneyt Ülsever Odatv'deki yazısında ilginç bir Yalçın Akdoğan analizi yapıyor. Halen Başbakan Erdoğan'ın başdanışmanı ünvanını taşıyan, Ankara Milletvekili ve Star'da kendi imzasıyla, Yeni Şafak'ta ise Yasin Doğan müstear ismiyle yazan Yalçın Akdoğan'ın Türkiye'nin en büyük medya patronu olduğunu ileri süren Ülsever bir zamanlar yer aldığı Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve Ankara Temsilcisini de çarpıcı bir dille eleştiriyor. 
İşte Ülsever'in kaleminden Yalçın Akdoğan: 

Akdoğan’ın Enis Berberoğlu, Metehan Demir (ben iyi bildiklerimi yazıyorum ancak sayı çok yüksek) gibi gazetecileri etkisi ve hatta emri altına almakta usta olduğunu inkâr edemem.
 Ancak, “Akdoğan projeleri” Hürriyet, Milliyet gibi en etkin gazeteleri etkisizleştirmiş, koskoca Sabah’ı kendisine benzetmiştir. Aydın Doğan, Ferit Şahenk, Turgay Ciner’i iğdiş etmiş, ellerindeki TV ve gazeteleri emir kulu haline getirmiştir.
Ancak, bu gazetelerin hiçbiri RTE propagandası yapmakta başarılı değiller.
RTE’ye bir hayırları dokunmamaktadır.
Hatta “Gezi Direnişi” sırasındaki vurdumduymazlıkları sadece kendilerine değil, RTE’ye de negatif puan yükledi.

Milliyet'in ramazan sayfası Güneş'i yok sayan ilahiyatçıya emanet

Adettendir, Ramazan gelince gazeteler Ramazan'a özel bir sayfa hazırlar. Eğer köşe yazarları arasından eski bir Diyanet İşleri Başkanı varsa o, yoksa ilahiyat eğitimi almış bir yazar, eğer o da yoksa Murat Bardakçı gibi tarihe meraklı bir yazar yönetir genelde Ramazan sayfasını. Eğer bunların hiç biri yoksa yazarlar arasında Ramazan için sayfayı yönetecek bir ilahiyatçı bulunur.

DenemeMilliyet gazetesinin Ramazan sayfasını da gazetenin kadrosundan olmayan bir isim hazırlıyor bu sene:  İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Süleymaniye Vakfı kurucusu Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır. 

İlginç olan Bayındır'ın medyanın yakından bildiği bir isim olması. Bayındır neredeyse her ramazanda yaptığı çarpıcı açıklamalar ile medyanın ilgi odağı olan bir isim.

70 DAKKİKA FAZLA ORUÇ TUTUYORUZ

2010 yılında "Türkiye’de en az 40 dakika fazla oruç tutulduğunu" iddia eden Bayındır, geçen sene ise Türkiye’de 70 dakika fazla oruç tutulduğunu belirterek,“Diyanet hemen yanlıştan dönsün. Bunun hesabını Allah’a veremezler” demişti.

4 Temmuz 2013 Perşembe

Mevlüt Yüksel'den Sadettin Teksoy çıkar mı?

Gezi Parkı eylemleri Türk medyasında yeni aktörlerin yıldızının parlamasını da sağladı. Bugüne kadar pek çok kişinin hiç tanımadığıTakvim gazetesi Haber Müdürü Mevlüt Yüksel de yıldızı parlayan (!) isimlerden biri oldu. 

"CNN MUHTEŞEM"DEN ÇAKMA RÖPORTAJA MEVLÜT YÜKSEL

3 ay önce ABD'ye gidip CNN'in ünlü sunucusu Christiane Amanpour ile beraber fotoğraf çektirmeye çalışan, twitter hesabından CNN'e övgüler dizen, "CNN muhteşem Biz de Turkiye de gazetecilik mi yapiyoruz?" yazan Mevlüt Yüksel, Gezi eylemleri sonrası hızlı bir dönüşle "çakma" bir Amanpour röportajı yapmış, ardından bununla da yetinmemiş, Christiane Amanpour'u yanlı yayın yaptığı gerekçesi ile dava etmişti.

KIZILAĞAÇ DİLE GELDİ YÜKSEL'E RÖPORTAJ VERDİ(!)

Mevlüt Yüksel bugün kişisel başarı hanesine "Yok artık" denilecek bir röportaj daha ekledi. Takvim gazetesinin manşetinde "Ne Çektin Be Kızılağaç" başlığı ile yer alan haberde Yüksel Gezi Parkı'nda yer alan Kızılağaç ile röportaj yaptı. 

BOŞ YERE GÜLMEYİN, ŞAKA DEĞİL, MİZAH HİÇ DEĞİL

Boş yere gülmeyin. Şaka yapmıyoruz. Bu yazdıklarımız bir mizah programından ya da haftalık mizah dergilerinden alınma değil. Takvim gazetesinin bugün birinci sayfası işte böyle çıktı: 
Deneme

"SENDEN SADETTİN TEKSOY OLMAZ MEVLÜT YÜKSEL"

Biz şaka diyip geçmek istiyoruz ama Türk medyası Mevlüt Yüksel'in bu röportajını unutmayacak. Sosyal medya Mevlüt Yüksel ile dalga geçmeye çoktan başladı. Amanpour'dan sonra Kızılağaç'ı da dilediği gibi konuşturan Takvim haber müdürü Mevlüt Yüksel için "Yeni Sadettin Teksoy" diyenler de var sosyal medyada. 

Ama Tekinsiz Ev Operasyonları yapan, sahte yatıra girerken "Muhtar çarpılmayalım" diyen, "Beeeen Sadettin Teksoy" diyerek parmağını ekrandan gözümüze sokan Sadettin Teksoy olmak o kadar kolay değil. 

"NE ÇEKTİRDİN BE MEVLÜT YÜKSEL..."

Kızılağaç'ı konuşturup röportaj yaptığını iddia eden Mevlüt Yüksel "Ne Çektin Be Kızılağaç" diyor Takvim'in manşetinden. Biz de ister istemez "Ne çektirdin be Mevlüt Yüksel" diyoruz.

İŞTE ŞAKA GİBİ KIZILAĞAÇ RÖPORTAJI

50 yaşındaki kızılağaç, şimdi eksi günlerine döndü. Sonunda dile gelip Haber Müdürümüz Mevlüt Yüksel'e, içinden geçenleri bir bir şöyle söyledi:
GAZ YAPRAKLARIMI DÖKTÜ
Geçmiş olsun kızılağaç nasılsın?
Hiç iyi değilim, bu olaylar beni yordu. Çok üzüldüm. Adeta kahroldum...
Tam olarak ne oldu?
Günlerce eziyet çektim, biber gazı yedim. Solan yapraklarım, gaz nedeniyle erkenden döküldü. Kabuğum kurudu. Acıyı filizlerime kadar hissettim.
Çevreciler sana iyi bakmadı mı?
Onların neresi çevreci! İlk gelenler iyi davrandı. Sonra gelen bir odun, gövdeme çivi çaktı. Babasının malıymış gibi gölgemi de 'Devrim Kıraathanesi' ilan etti.
Ne oldu o kıraathanede?
Neler olmadı ki... Günler geceler boyunca marşlar söylediler. Çok gürültü yaptılar. Ama bazıları da başını bana dayayıp dinlendi. Ben en çok o gençleri sevdim.
BAZILARI İYİ ÇOCUKLARDI
Peki onlar da seni sevdi mi?
Tabi sevdiler. Tabi araya karışan yaramazlar da vardı. İyi çocuklardan bana zarar gelmedi. Fakat bazılarından gerçekten korktum.
İyi ki yakmamışlar seni...
Yanmadım ama çok bilye, molotofkokteyli yedim. Sinem delik deşik oldu.
Bunlar artık hatıra kalır sende...
Ne hatırası, hepsini unutmak istiyorum. Günlerce dibime çişini yapanlar, bir şişe su bile dökmedi. En zoruma giden de bu oldu. Kanlı 1 Mayıs'ta bile böyle zulüm görmedim.