10 Mayıs 2013 Cuma

Yine Taraf, yine Gülen, yine Cemaat!


Daha bir kaç gün önce,   Taraf gazetesini Gülen Cemaati mi bitirdi?  diye bir yazı yazmış, Taraf ile Gülen Cemaat'i arasında kurulan ilişkiye dikkat çekmiştim.

Cemaate dahil olduğunu çeşitli yerlerde açıklayan isimlerin köşe yazarlığı yapması, Taraf'ın abonelik sisteminin Cemaatin gazetesi Zaman'ın desteği ile kurulması gibi kimi organik, kimi inorganik bir çok bağlantı var Cemaat ile Taraf arasında. Tabi gazetenin logosundaki yeşilin Cemaati imlediğin söyleyecek kadar düşürmeye gerek yok düzeyi.

Ancak dile getirilen ilişki iddiası belki de ilk kez bu kadar net ortaya kondu. Pennsylivania'da Gülen'i ziyeret eden isimlerden biri olan Amberin Zaman, bir süre önce Habertürk'ten patron kararı ile kovulmuştu. Aynı zamanda The Economist dergisinin Türkiye temsilcisi olan ve yazıları ile hükümete yönelik eleştirileri -kovulmasından sonra da- yabancı basında dile getiren Zaman, ABD gezisi sonrasında "yuvaya geri döndü".

İlk yazısında Barış Yarkadaş'ın dile getirdiği "Taraf'a Gülen ile görüştükten sonra döndü" iddiasını -ve diğer iddaları- sert bir dille yalanladı. Neler yazdı önce ona bakalım, ardından o cümleler içinde en çarpıcı olan bölüme ayrıntılı şekilde bakalım:


Gelin görün ki görüşmeye tanık olan aramızdan birileri bir internet sitesine görüşmeye dair hayal ürünü bir dizi çirkin iddialarda bulundu. Örneğin Mehmet Altan Hoca'nın elini öpmüş. Yalan. Gülen kanepeye oturmuş, Altan da. Bizler ise yerde bağdaş kurmuşmuşuz. Yalan. Hiç birimiz yerde oturmadık. Gülen'in Başbakan'a yönelik sarf ettiği iddia edilen birtakım sözler karşısında ben "Hele şükür, bunları birinin söylemesi gerekirdi" demişim. Yalan. Mehmet Altan bu sözlerime onay vermiş. Yalan. Gülen'den de "daha ateşli konuşmalar" yapmış. Yalan. Yavuz Oğhan Gülen konuştukça "başıyla onaylama hareketi" yapmış. Yalan.

TARAF'A GÜLEN İLE GÖRÜŞTÜĞÜM İÇİN  DÖNMÜŞÜM

Bu arada Taraf'a dönüşüm de Gülen'le yaptığım görüşmeyle ilişkilendiriliyor. Yalan. Gittiğimde Taraf'tan herhangi bir teklif henüz gelmemiş olduğu gibi sohbet esnasında Taraf'ın "T"si bile geçmedi. Kaldı ki Neşe Düzel ile görüşmek üzere gittiğimde "Gerektiğinde Cemaat'i de eleştireceğim" dedim. O da "İstediğini yazmakta özgürsün, herkesi eleştirebilirsin biz burada gazetecilik yapıyoruz yapacağız" dedi. Ümit Aslanbay şahidimdir.

BATSIN BÖYLE GAZETECİLİK

Üstelik Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın tutuklanmalarına ilişkin süreçte Cemaat'i sertçe eleştirdim. En çok eleştirdiğim yanları da bu eleştirilerin karşısında sergiledikleri kibre varan tahammülsüzlükleriydi. Cemaat'e yakın gazetelerde, özellikle de Today's Zaman da bu kez beni hedef alan yazılar yayımladı.
Bu iğrenç yalanları kim ve hangi maksatla yaydı inanın aklım almıyor. Ama her kimseniz batsın böyle gazetecilik.

Amberin Zaman'ın Cemaat'i çok eleştirdim şeklinde dile getirdikleri doğru. Bu konuda Google taraması bile yeterli sonucu verir.  Sonrasında hükümete yönelik eleştirileri de ortada...

Ama söylediği bir cümle var ki, ona anlam vermek çok zor. 

(Gülen ile) sohbet esnasında Taraf'ın "T"si bile geçmedi. Kaldı ki Neşe Düzel ile görüşmek üzere gittiğimde "Gerektiğinde Cemaat'i de eleştireceğim" dedim. O da "İstediğini yazmakta özgürsün, herkesi eleştirebilirsin biz burada gazetecilik yapıyoruz yapacağız" dedi. 
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Neşe Düzel'in çağrısı ile Taraf'a giden Amberin Zaman görüşme sırasında Ümit Aslanbay'ın da şahit olduğu sözleri ile -hiç Political correctness olmayacak biliyorum ama- "merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler" durumu.

Taraf genel yayın yönetmenine neden yeni bir yazar "Cemaati de eleştirme" izni alır?  Bu bir soru olarak ortada duruyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder