30 Haziran 2013 Pazar

Akşam yazarı Tuğçe Tatari 'kovuldu'!

Akşam gazetesi Post-Taraf olacak iddiamın üzerinden çok geçmeden Taraf'ın eski Yazı İşleri Müdürlerinden Kurtuluş Tayiz, Akşam gazetesinin yeni yönetimi tarafından transfer edildi. Kulislerde konuşulanlara göre Tayiz, hem köşe yazacak hem de Yazı İşlerinde görev alacak. Muhtemeldir ki Taraf'ın eski yazarları bir süre sonra Akşam gazetesinde çalışmaya başlayacaklar. Bu iddiamda ısrarcıyım. [Ancak Yıldıray Oğur ve Melih Altınok'un Türkiye gazetesine transfer olmalarına hem şaşarıdım hem de üzerine uzun uzun konuşmak gerekiyor diye düşünüyorum. Eğer elimi Ümit Alan'dan önce tutup Melih Altınok'un döneklik analizini yazabilirsem ne mutlu bana, yok BirGün'deki köşesinde Ümit Alan yazarsa o yazıyı onun da eline sağlık...]

Bu arada Akşam gazetesinin yeni yönetim açısından "aykırı" yazarları da hızla gazeteden "kovuluyor". Mart ayında blogda yazdığım bir yazıda "Artık muhtemelen kimse için "kovuldu" yazmam ama gerçekte ne olduğunu ben biliyor olacağım." demiştim. Ama şimdi hiç çekinmeden Akşam'ın aykırı yazarları kovuluyor diyebiliyorum.



Bunu rahatılıkla deme sebebim, Akşam'dan yollanan Tuğçe Tatari'nin yeni yönetim tarafından bir veda yazısı yazmasına dahi izin verilmemesi üzerine, medya sitelerine yolladığı mektup/yazıdaki sözleri.

Tatari özet olarak "Ak Parti’nin savunuculuğunu üstlendiğini  söyleyenlerden oluşan bir yönetim tarafından kovulmak benim için şereftir" diyor. Önce o mektuptan bir kaç satırı okuyalım:


Altı yıldır yazarlık yaptığım Akşam Gazetesi’nden kovuldum. Gazeteye veda yazısı yazmam ‘kesinlikle’ kabul edilmediği için internet siteleri aracılığı ile düşüncelerimi paylaşmak istedim.

Herşeyden önce; kovuldum demem sizi rahatsız etmesin lütfen.

Çünkü işten çıkarılmak, yolların ayrılması gibi tanımlar bu durumda yaşananı anlatmaz, hafif ve kibar kalır.


BU YÖNETİM TARAFINDAN KOVULMAK ŞEREFTİR

Üstelik eski milletvekillerinden, her fırsatta Ak Parti’nin savunuculuğunu üstlendiğini  söyleyenlerden oluşan bir yönetim tarafından kovulmak benim için şereftir.

Tarihi kendinden başlatanlardan, kendi kapısı çalınana kadar uyanmayanlardan değilim. O yüzden de  ağlanıp sızlanmayacağım.

HÜKÜMET MAĞDURU GAZETECİLER KERVANINA KATILDIM

Sadece  hükümet mağduru gazeteciler kervanına  dahil olmuş biri olarak gerçeğin bir kere daha kayıtlara geçmesini isteyeceğim.

Kovulma nedenim bana söylenmedi. Ama kime hizmet ettiğinin, kimin ekmeğine yağ sürdüğünün hala bilincinde olmayan bazı meslektaşlarımın internette yaptığı haberlerden -ki kovulmamdan bir hafta önceydi- öğrendiğim kadarı ile Gezi Parkı eylemlerine ‘sempati’ ile bakmak sebebi ile kovulmuşum.


(...)
‘Bunlar kovulma sebebi mi?’ diye soracak olursanız şu yanıtı vermek isterim; Bu gazete bundan sonra başbakanı destekleyecek’ açıklamasını yapmaktan utanmayan ve ısrarla kendisini ‘gazeteci’ olarak tanımlayıp herbirimizin itibarını yerle yeksan edenler için ‘evet’  ben tam da kovulması gereken kişiyim.
Tatari, tıpkı gözlerinin görmemesi gerçeğini hepimizden daha fazla kabullenmiş Metin Şentürk gibi davranıyor ve "evet ben tam da kovulması gereken kişiyim" diyor Akşam'ın AK Parti eski milletvekili olan Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan ve ekibi tarafından yollanması hakkında.

Daha önce hakkında "kovuldu" dediğim için gelen eleştirleri burada dile getirmiştim. Ama bu sefer gönlüm rahat bir şekilde "Tuğçe Tarari kovuldu" diyebiliyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder