13 Şubat 2013 Çarşamba

Yeni Akit'in günah galerisi

Yeni Akit gazetesi son olarak CHP'li Süheyl Batum'un  kızının facebook sayfasındaki fotoğrafları kullanarak "iğrenç" bir haber yayınladı.

Haberde 'Erkeklerle sarmaş dolaş olmasından nasıl bir yaşam hedeflediği ortada. Fotoğraflar müstehcen. Elinden içki şişesi düşmediği görülüyor' gibi cümleler yer alıyor. Ancak bunlar Akit çizgisi için hiç de yeni değil. 

Akit'in "suç dosyası" çok kalabalık. Kısa bir tarama ile bu güne kadar yaptıklarından çarpıcı örnekleri sıralamaya çalıştım. 

 
YOLA BEKLENEN VAKİT DİYE ÇIKMIŞLARDI

Basın dünyasına Beklenen Vakit adıyla giren gazete, daha sonra imtiyaz sahipliğinde yaşanan bir sorun nedeniyle adını “Akit” olarak değiştirmek zorunda kalmıştı. Özellikle 28 Şubat’tan sonraki dönemde yayın politikasını oldukça sertleştiren gazete, bunun faturasını yüzlerce tazminat davasını kaybederek ödedi…

KILIÇDAROĞLU İSİM HAKKINI ALDI

O davalardan birini de açan Kemal Kılıçdaroğlu'ydu.  Akit gazetesi tazminat yükünden kurtulmak için kağıt üstünde kapatılıp Anadolu’da Vakit adıyla yeniden yayınlanmaya başlandı. Ancak alacaklarının peşini bırakmayan Kemal Kılıçdaroğlu, Akit’ten geriye hiçbir mal varlığı kalmadığı için gazetenin ismini hakkını aldı ve TSE’den kendi üzerine tescil ettirdi…

312 GENERALE  1 MİLYON 800 BİN LİRA ÖDEYECEKTİ

Ancak ’Anadolu’da Vakit’de Akit’in hırçın yayın politikasını aynen sürdürdü ve başını yine derde sokmakta gecikmedi. Dönemin RTÜK Üyesi Mehmet Doğan’ın, “Asım Yenihaber” mahlas ismiyle yazdığı “Onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke” başlıklı yazı büyük tepki çekti. Aralarında eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Aytaç Yalman, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Şener Eruygur’un da bulunduğu 312 general, kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla, 624 bin liralık manevi tazminat davası açtı… Mahkemenin kesinleşen kararına göre gazete faiziyle birlikte 1 milyon 800 bin lira ödemeye mahkum edildi…

ANADOLU'DAN VAKİT GİTTİ YENİ AKİT GELDİ

Ancak gazetenin tüzel kişiliğine ait bir liralık bile menkul ya da gayrimenkul bulunmuyordu. Generaller davayı kazanmıştı ama; tıpkı Akit’in alacaklıları gibi onlar da  gazetenin isim hakkından başka hiçbir şey alamayacaklardı… Bu arada Anadolu'dan Vakit gazetesi de İmtiyaz Sahibi Nuri Aykon'un ölümü ile birlikte yeniden isim değiştirdi. 9 yıllık macera 11 Ekim 2010'dan itibaren sona erdi. Gazete yazı kurulu ise Yeni Akit ismiyle yola devam kararı aldı.

Ancak Beklenen Vakit, Akit, Anadolu'da Vakit ve Yeni Akit'in günah galerisi çok kalabalık. İşte yakın zamandan geçmişe doğru giden süreçte Akit çizgisinin (ve internet sitesi Habervaktim'in) "suç karnesi"nden seçmeler:
 
- Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki öğretim üyeleri ile ilgili suçlama ve iftira dolu haberlere imza atan gazete, İLEF Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Gökhan Atılgan ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Barış Ünlü’yü “Marksizm propagandası yaparak terör örgütlerine destek vermek” ile suçladı. “İLEF baştan kokmuş” başlığıyla verilen haberde fakültede torpil, adam kayırma, göz yumma ve müsamaha olduğu, PKK üyeliği iddiasıyla tutuklanıp tahliye olan bir üniversitelinin hiçbir derse girmeden ve devamsızlıktan kalmadan 90-100 puanlarla dersi geçtiğini öne sürdü. Fakültede “terör örgütleri adına faaliyet yürüttüğü” iddia edilen öğrencilerin, “kendilerinden olmayanları” mimlediğini, ceza kestiğini, öğretim üyeleri aracılığıyla baskı uyguladığını yazdı.
 
- İLEF Öğretim Üyesi ve Sendika.Org yazarlarından olan Doç.Dr. Funda Başaran Özdemir de Akit’in hedef göstermelerinden nasibini aldı. Gazete, Başaran’ı “PKK’ya yakınlığı ile bilinen bir kadın haber ajansına lojistik destek sağlamak” iddiasıyla suçladı. Fakülte öğretim üyelerinden Prof.Dr. Mine Gencel Bek “BDP Siyaset Akademisi’ne katılmak” ile; fakülte eski dekanı, şimdi ise Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde dekanlık yapan Prof.Dr. Ahmet Tolungüç ise “sol örgütlerin ve PKK üyesi ve sempatizanı öğrencilerin oyuncağı olmak” ile suçlandı. Hedef gösterilen bir diğer akademisyen de fakültenin eski öğretim üyelerinden Prof.Dr. Korkmaz Alemdar. Akit, Alemdar’ın 2010 yılında CHP’nin adayı olarak RTÜK üyeliğine seçildiğini belirttiği haberinde Alemdar’ın sol öğrencilere yakınlık gösterdiğini öne sürdü.

ÜNİVERSİTEDE BİR PKK YANDAŞI


- Tutuklu gazeteciler üzerine Fırat Haber Ajansı’nda mülakatı yayınlanan Bilgi Üniversitesi Medya İletişim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Arsan, Yeni Akit  tarafından "Üniversitede bir PKK yandaşı" başlığı ile hedef gösterildi.  Akit, Esra Arsan'ın, "Ülkemizde demokrasi, insan hakları, basın ve ifade özgürlüğü önünde Demokles’in kılıcı gibi dikilen Terörle Mücadele Kanunu kullanılarak, muhalif, alternatif, eleştirel gazeteciler, düşünürler, akademisyenler ve üniversite öğrencileri hapse atılıyor" şeklindeki tespitini, "Öğretim üyesinden PKK dili" alt başlığıyla yansıttı. Gazetede ayrıca Arsan'ın başörtü yasağını savunan bir isim olduğu yalanı da öne sürüldü.

ÇANDAR ARADA MASON LOCASINA GİTTİ

- Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün düzenlediği "Çatışma Ortamlarında Medyanın Rolü" konulu toplantı Akit gazetesi tarafından "PKK Galatasaray Üniversitesi'nde toplantı düzenliyor" başlığıyla haberleştirilimiş ve Cengiz Çandar, Ahmet İnsel, Hasan Cemal, Bejan Matur, Ali Bayramoğlu hedef gösterilmişti. 

- Demokratik Gelişim Enstitüsü'nün düzenlediği toplantıyla ilgili haberlerde "Cengiz Çandar, toplantı arasında Cezayir Lokantası'nın yakınındaki Masonlar Locası'na girip çıktı" diye bir fotoğraf yayınladılar.


ÇANDAR PKK'LIDAN DAHA PKK'LI

- Şemdin Sakık'a ait olduğu iddia edilen bir mektuba dayanarak, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Mihri Belli ve Aysel Tuğluk hedef gösterilmişti.

HASAN CEMAL'İN KANDİL ZİYARETİ

Yıl 2011. Bir zamanlar itirafçılığını ilan etmiş olsa bile, hala solun ve Kemalizmin as elemanı rolü oynayan Hasan Cemal, İmralı'ya gitme icazeti alamayınca Kandil'e uçuyor. Ne konuştuklarını bilmiyoruz, ama bir mülakatla dönüyor. O da ilklerin yolunda giderek, Öcalan-Karayılan ikilisini kutsuyor, yüceltiyor, ne kadar kötü şey varsa muhaliflere yığıyor, ikisini de "barış güvercini" ilan ediyor.

"ÇANDAR PKK'YI PKK'LIDAN DAHA FAZLA ÖVÜYOR"

Yıl 2012. bir zamanların büyük solculardan biri olan Cenzgiz Çandar, Kürt sorunu üzerine rapor hazırlıyor. PKK'yı ve PKK şefini en fanatik PKK'lıdan daha fazla övüyor, abartıyor... PKK ve Öcalan olmadan hiçbir sorun çözülmez demeye getiriyor. Dahası PKK'ya, avuç içi kadar küçük ve de düz bir coğrafya olan Suriye Kürdistan'ında devlet kurdurtmaya kalkışıyor.

EĞİTİM-SEN SAPIKLARA DESTEK VERİYOR

- Eşcinsel gençleri hedef alarak 'Büyük tehlike, sapkınlar okullara sızıyor' başlıklı haberde Eğitim-Sen hedef gösterildi. Lezbiyenler haberde 'sevici' olarak tanımlanırken "Sapkınların broşür harekatına KCK operasyonlarıyla bazı yöneticileri gözaltına alınan Eğitim-Sen de destek veriyor" denildi.

- 'Eşcinsellerden Kültürel Atak' başlığıyla yapılan bir başka  haberde ise 'Eşcinsel Lobisi' diye bir lobi kurulduğu ve Ayşe Kulin'e kitap yazdırıldığı, Zenne filminin desteklendiği iddia edilmiş ve o 'lobiye' Ferzan Özpetek de dahil edilmişti.

ALTAN AİLESİ PKK'YA HİZMET EDİYOR

- Taraf'tan istifa eden Orhan Miroğlu'nun eleştirilerini 'Altan Ailesi PKK'ya hizmet ediyor' başlığıyla,  yayınlayıp Ahmet, Mehmet, Sanem ve Çetin Altan hedef gösterildi. Haberde şöyle denildi:
"Habervaktim.com'a çarpıcı açıklamalarda bulunan Orhan Miroğlu, Taraf'ın tıpkı PKK'nın yayın organı ANF gibi çalıştığını ve dezanformasyon dolu yalan haberler yaptığını belirterek "Taraf PKK'nın operasyon gazetesi" dedi.
Altan ailesini de sert dille eleştiren Miroğlu, şunları söyledi: "Ahmet Altan insanları isyana teşvik edip Boğaz manzaralı lüks konutundan insafsızca izliyor akan kanı. Bundan sonra PKK'nın sıkacağı her kurşunda Ahmet Altan'ın bir payu sorumluluğu vardır. Bu ülkenin birlik ve beraberliği Altan ailesinin tehdidi altındadır"

BAYRAMOĞLU KRİPTO ERMENİ

- Ali Bayramoğlu'nun  "Kripto Ermeni"  olduğunu ileri süren habervaktim, "sürekli “açılım” öğütleyen yazılarıyla bilinen Yazar Ali Bayramoğlu'nun gerçek kimliğini gizlemeye çalışan bir “kripto” olduğu ileri sürülüyor." dedi ve ekledi: "Yeni Şafak okurları bu durumdan rahatsız."

RAKEL DİNK'TEN BÖLÜCÜLÜK

- Öldürülen gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink'i, Dicle Haber Ajansı'na Uludere ziyareti sırasında verdiği röportaj nedeniyle hedef gösteren Akit, röportajdaki açıklamaları bahane ederek "Rakel Dink'ten bölücülük" başlıklı haberle Dink’i dedef gösterdi. Haberde Rakel Dink'in Ermeni meselesi ile ilgili yaptığı açıklamalar "Türkiye'ye saldırdı" olarak yorumlanırken, köylülere “anadilde eğitim almalısınız” demesi, “köylülere gaz vermek” olarak yorumlandı.

- 'İşte ODTÜ bu' başlığıyla ODTÜ dans topluluğunu hedef alan gazete, haberde şu dili kullanmıştı; gösterilere ya Ergenekoncu ya Madımakçıları davet ediyorlar.

'19 yıldır söylenen Sivas yalanı' başlığıyla Sivas olaylarında Madımak Oteli'nde ölen 37 kişinin yanmadığını iddia ederek; 'cesetlerde yanık izi yok, hani yanmışlardı?' diye sordu.

Fotoğraflarda görünen kırmızı saç örgüsünün kurşun yarası olduğunı, ölenlerin içeridekiler tarafından tabanca ile vurulduğunu iddia ettiler. "Sıra sıra dizilmiş cesetlerden hiçbirinde yanık izi görülmezken, bir genz kıza ait cesedin görüntüsü Astsubay Galip Deniz'in "Otel içinde vurularak öldürülenler vardı" iddiasıyla birebir örtüşüyor" denilen haberin yalan olduğu çabuk anlaşıldı.

-  Madımak'ta hayatını kaybeden Şair Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok'u da hedefe koyup 'ne oldu Zeynep bacı? Ağlıyordun dramatize ediyordun olayları' diye sordular.

- Hücresinde düşerek beyin kanaması geçiren emekli Orgeneral Şener Eruygur için; Ergenekoncu taktiği; önce hastalanıyor sonra tahliye oluyorlar başlıklı bir haber yapıldı.

- İşçi Partisine yakın bir siyasal çizgide bulunan Muazzez İlmiye Çığ için 'Sahte Profesör' başlıklı haberde 'Mason Locası' tarafından 'meşhur edildiği' iddia edilen Muazzez İlmiye Çığ'ın 'Kartel medyası ve laikçi kesim' tarafından 'yaratıldığı' iddia ediliyordu.

NE YANİ O KADIN ÖLMEDİ Mİ?

- Muhteşem Yüzyıl dizisinin senaristi Meral Okay'ın ölüm haberinin 'O kadın öldü' manşetiyle verdiler. Eleştirilere ise "Ne yani o kadın ölmedi mi?" tepkisi gösterdiler.

İlk haberlerine tepkilerini sitelerinde şöyle yazdılar:

"Onlar suçlarlar.. Olur biter.. Ama birisi "O kadın öldü" derse, sanki gerçekte o kadın ölmemiş gibi hep birlikte ayağa kalkarlar: "Küstah. Dinci. Ne biçim Müslümanlık bu? Ahlaksız.."

"Valide Sultan" kavramını oluşturmuş bir medeniyetin sahibi olan Osmanlı için, "Kadınları köle gibi görüyorlardı" derseniz, "ahlaklı" olursunuz.. Ama ölen kadına, "O kadın öldü" derseniz, "ahlaksız" olursunuz!"

Devam ediyor aynı kadın:

"Bana 'Kanuni'nin oğlu Şehzade Mustafa'yı ne zaman öldüreceksin?' diye soruyorlar mesela." Ne cevap veriyormuş, aynı röportajdan okuyoruz, senarist Meral Hanım'ın cevabını: "Mustafa beş yaşında henüz.. 'Tanrı ve iktidar izin verirse iki sezon sonra' diyorum. Çok korkuyorlar bundan. Paranoyanın temelinde bunlar var."

"Ölümün yerinin ve zamanının, yaratıcının takdiri"nde olduğu gerçeği ile alay eden bir solak kadın!.. "Tanrı izin verirse" diyerek, aklınca dalga geçiyor.. Şehzade'yi filminde öldürecekmiş! Çok korkuyormuşuz bundan. Paranoyamız varmış bu konuda..
Ne oldu? Öldürebildin mi, Şehzade'yi Meral Hanım?

MAZLUM DER BAŞKANINA PKK KOMPLOSU

- sessizkalmamakgerek.com isimli bir site açan ve Akit'i ilkeli ve etik haber yapmaya çağıran bir imza metni hazırlayan Mazlum-Der eski Genel Başkanı Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu  bir dizi karalayıcı haber yayınlandı. İmza kampanyasına Habervaktim sitesinin bilgisayarlarından PKK'lilerin isimleri ile katılıp sonra da kampanyayı PKK'liler destekliyor diye haberler yapıldı.

1 yorum:

  1. Gazete doğru yazmış. Çünkü facebook sayfasına o zaman ben bakmıştım. Tıpkı Akit'in yazdığı gibi "Erkeklerle sarmaş dolaş olmasından nasıl bir yaşam hedeflediği ortada. Fotoğraflar müstehcen. Elinden içki şişesi düşmediği görülüyor' cümlesini doğrulayan resimler vardı. Siz ne tuhaf haber yapıyorsunuz anlamadım. Kızın resimlerine bakınsana!

    YanıtlaSil