 Taraf gazetesi Ankara Temsilcisi Lale Kemal, bugün  köşesinde Şık'ın ibretlik gazeteciliği başlıklı bir yazı kaleme  aldı. Yazının başlığına bakıp "Taraf yazarı 100 küsür gündür cezaevinde  olan Ahmet Şık'ın gazetecilik meziyetlerini sıralayacak" sanmayın  sakın.
Taraf gazetesi Ankara Temsilcisi Lale Kemal, bugün  köşesinde Şık'ın ibretlik gazeteciliği başlıklı bir yazı kaleme  aldı. Yazının başlığına bakıp "Taraf yazarı 100 küsür gündür cezaevinde  olan Ahmet Şık'ın gazetecilik meziyetlerini sıralayacak" sanmayın  sakın.
Türkiye'de savunma sanayi ve TSK konusunda en tecrübeli isimlerden  biri olan Lale Kemal, köşesinde Ahmet Şık'ın gazeteciliği üzerine belki  de yorum yapabilecek en yetkin kişilerden biri olduğunu ileri sürdü ve  gerekçe olarak da şunları yazdı:
AHMET ŞIK YÜZÜNDEN YARGILANDIM 
Niye mi,  derseniz, sorumsuz ve ilkesiz gazeteciliği yüzünden 301'den yaklaşık iki yıl  yargılandım. Sonunda beraat ettim ama kendisini gazeteci diye tanımlayan bu  şahsın, sorumsuz haberciliği yüzünden maddi ve manevi kayıplar yaşadım. 
Lale Kemal, TESEV tarafından yayınlanan "Almanak  Türkiye: Güvenlik Sektörü ve Demokratik Denetim" adlı raporda kaleme  aldığı TSK, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı  bölümleri ile ilgili olarak kendisi ile röportaj yapan Ahmet Şık'a  kelimenin tam anlamıyla "acayip" bir suçlama getiriyor.
RÖPORTAJI GÖRMEK İSTEDİM SÖZÜNÜ  TUTMADI
"Şık ile görüşmemiz sırasında, tanıdık aracılığıyla  geldiği için kendisi ile sansürsüz görüşeceğimi ancak bu röportaj Nokta  dergisinde yayımlanmadan önce mutlaka metni görmem gerektiğini söyledim.  Röportajda, yukarıda değindiğim ibretlik fotoğrafta yer alan güvenlik  görevlilerini de sert biçimde eleştiriyordum.
Şık, yazı dilinde asla kullanmayacağım kelimelerin zaman zaman yer aldığı röportaj metnini bana göstereceğine dair söz verdi. Ama sözünü tutmadı."
Ahmet Şık'ın çalıştığı Nokta dergisinin Şubat 2007 sayısında,  "Polis-Jandarma Çekişmesi Neyi Gösteriyor?", "Asker İç Güvenlikten Elini  Çekmeli" başlıkları ile yayımlanan röportaj ile ilgili olarak Lale  Kemal'in söyledikleri bunlar.
DİLİME HİÇ UYMAYAN İFADELER
"Şık, röportajı  hiçbir süzgeçten geçirmemiş, kendisinden rica ettiğim halde, benim onca yıl  netameli askerî konularda yazdığım halde özen gösterdiğim dilime hiç uymayan  ifadelerle söylediklerimi yayımlamıştı."
Yanlış okumadınız. Lale Kemal, Ahmet Şık'ın kendisinin söylediği bir şeyi  yazdığını ileri sürmüyor. Ya da sözlerini çarpıttığını iddia etmiyor...
"Adeta bir kapkaççı gibi söylediklerimi alıp, aynen  yayımlamıştı. Kendisine verdiğim demecin arkasındaydım ama yazı dilinde  kullanılmaması gereken ifadelere yer vermiş olması ne denli özensiz, kural  tanımaz olduğunu da gözler önüne seriyordu."
YAZI DİLİNDE ASLA KULLANMAYACAĞIM  KELİMELER
Kendi sözlerini aynen dergide yayınladığı için suçluyor Lale Kemal, Ahmet  Şık'ı.
"Bu röportajda özellikle, yazı dilinde asla  kullanmayacağım ama Şık'ın belli ki hiç umursamadığı için aynen kullandığı o  kelime yüzünden "Devletin (Jandarma) askerî kuvvetlerini alenen aşağılamak,"  suçlamasıyla 301'den yargılandım."
Ardından da 100 günü aşkın zamandır cezaevinde olan ve özgürlükleri için  eylem yapan gazeteci arkadaşlarını şöyle eleştiriyor:
"Diyeceğim  o ki, şimdilerde Şık ve Şener için sergilediğiniz duruş, evrensel basın  ilkelerine sahip çıkmadığınız için anlamsızlaşıyor. Gerçek anlamda Batılı bir  gazeteci duruşu sergileseydiniz, basın özgürlüğü alanında çok mesafe kat  edilebilirdi."
NEDEN 100 GÜN SONRA  YAZDI?
Lale Kemal'in bu yazıyı yazmak için neden 100  günden fazla zamandır beklediği belli değil. Ancak Başbakan'ın gazeteciler ile  barışmak için açtığı davalardan vazgeçtiği bir süreçte böyle bir yazı ile Ahmet  Şık'ın gazeteciliğine yönelik eleştiriler getirmesi dikkatli okurların gözünden  kaçmadı.
 
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder