9 Haziran 2011 Perşembe

Birand amacına ulaştı (mı?)

Mehmet Ali Birand önce Akşam gazetesine bir röportaj verdi ve "merkez medya Başbakanı çok geç anladı ama dersini aldı" dedi.

DİKKAT ÇEKİCİ İTİRAFLAR

Ardından "Bu yazıyı uzun zamandır yazmayı planlıyordum" dediği bir dizi yazıyla (kendisi her ne kadar kabul etmese de) itirafları yazmaya başladı. 19 Mayıs 2011'de “...Evet genlerimizde darbecilik vardı...” dedi:
"Bizim için, (yani, laik ‘merkez medya’ mensuparının büyük bölümü için) öncelik demokrasi veya Parlamento değildi. Genelkurmay daha önemliydi. Bundan daha normal bir şey olmazdı ki... Bizler böyle yetiştirildik. Genlerimize, belki de farkına varmadan darbecilik işlendi."

24 Mayıs 2011'de ise Posta gazetesindeki köşesinde Askeri hep laik kesim kışkırttı... diye yazdı:

"...sanki darbeleri asker kendi keyfine veya Washington’dan aldığı işaretlere göre gerçekleştiriyordu. Hayır, işler o kadar basit değil. Askeri darbeye iten, zorlayan daima laik kesim olmuştur. Laik kesim ayırımı da şöyledir:

- Genelde CHP; sosyal demokrat politikacılar. İçlerinde normal seçimle hiçbir şey olamayacaklarını bilen, asker sayesinde kendine bir pozisyon sağlamak isteyenler.
- Orta ve büyük sermaye grupları.
- Emekli ve çalışan yargı bürokrasisi.
- Üniversite öğretim üyeleri.
- Emekli ve muvazzaf askerler.
- Medya. Hepimizin de ortak bir hedefi vardı: “Kendi kurduğumuz bir sistemi paylaşmamak...”
İTİRAFLAR GÜZEL DE NEDEN ŞİMDİ?

Tam da Milliyet'in ve Vatan'ın satıldığı, yeni patron Karacanlar ile akrabalık ilişkisi nedeniyle Miliyet'e transfer olabileceği kulislerde konuşulurken yazmaya başladığı itirafların amacı ne olabilir?

Başbakan Erdoğan'ı seçimlere kısa bir zaman kala 32. Gün'e çıkartan etki neyse Birand'ın bu itirafları yazma gerekçesi de o olsa gerek.

Bugün (09.06.2011) Star gazetesinde birinci sayfada yer alan ve Pazar günü tamamı yayınlanacak olan Birand Röportajı da bu itirafların işe yaradığının göstergesi değil mi?

Birand Meslek hayatımın en zor röportajıydı diyor son Erdoğan röportajı için. Pek zor bir şey yoktu halbuki. Tüm eleştirilere çok net bir şekilde göğüs gerdi. Üstelik Başbakanını güldürebilmek için elinden geleni ardında koymadı. Başbakan Erdoğan kendi söylediği sözleri 10 dakika sonra reddettiğinde itiraz etmek yerine elindeki kağıtları hazırlayan elemanına "KOVUN BU HERİFİ, SÜLEYMAN KOVULDUN..." diye bağırabildi.



Görünen o ki Birand arzu ettiği amaca ulaştı/ulaşmak üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder