29 Nisan 2013 Pazartesi

Medyada dudak uçukladan maaşlar...


Asgari ücret 16 yaşından büyükler için brüt: 978,60 TL
Asgari ücret 16 yaşından büyükler için net:   773,01 TL

Emekli Albay  maaşı: 3.750 TL
Emekli Milletvekili maaşı: 7.000  TL

Görevdeki  Cumhurbaşkanı maaşı: 37.000 TL.

Peki Türk medyasında maaşlar ne alemde? Tabi sıradan muhabirin maaşından söz etmiyorum bu soruyu sorarken. Sorum gazete ve televizyonların tepe isimleri için...

Tevfik Diker, eski bir politikacı. Şu aralar çeşitli internet sitelerinde kulağına gelen dedikoduları yazıyor. Eskiyi yeniler ile karşılaştırıyor... Akfikir isimli ve ismiyle müsemma, hükümete yakınlığı ile bilinen bir internet sitesinde, AK Parti'nin kendisini desteklemesi için yayınlanan Star gazetesindeki tepe yöneticilerin maaşlarını yazmış.

DUDAK UÇUKLATAN MAAŞLAR

Star gazetesi ve 24 TV'nin ilk kez kar etmesini sağlayan Mustafa Karaalioğlu örneğin ne kadar maaş alıyor. Ya da Başbakan'ı övgüye boğan yayınlarına rağmen Habertürk'te duramayan Yiğit Bulut...

Hemen Diker'in verdiği rakamlara bakalım:

Mustafa Karaalioğlu 35.000 Dolar
Yiğit Bulut 25.000 TL
Mehmet Ocaktan 15.000 TL
Mahir Kaynak   7.000 TL
Mehmet Altan 40.000 TL

Mehmet Altan'ın aldığı paranın gazeteden kovulmadan önceki rakam olduğunu hatırlatarak başlayalım söze. Ardından da Karaalioğlu'nun aldığı 35 bin Dolar'ın karşılığının 63.035 TL olduğunun altını çizelim.

AZERİ PETOL DEVİ SATIN ALACAK

"Kimsenin parasında gözümüz yok" şablonundan sakınarak Star gazetesinin ve Kanal 24'ün yakında Azeri petrol devi SOCAR tarafından satın alınacağını da hatırlatayım.

The Wall Street Journal Türkiye, geçtiğimiz günlerde Rixos Otellerinin patronu ve Star Medya Grubu'nun ortağı Fettah Tamince'nin Petkim'in sahibi Socar ile Star Medya Grubu'nun satışı için masaya oturduğıunu duyurmuştu.

Haberde Star Medya Grubu için şöyle bir tarihçe çiziliyordu:
Star Medya Grubu bünyesinde Star Gazetesini ve Kanal 24 Televizyonunu barındırıyor. Fettah Tamince 2009 yılından bu yana Star Medya Grubu'nun ortağı. Tamince'nin Star Medya Grubu'ndaki diğer ortağı ise eski milletvekili Tevhit Karakaya. Tamince, Star hisselerini 2009 yılında, Ethem Sancak'tan devralmıştı. Sancak, bu hisse devriyle medya patronluğuna veda etmişti.

Bu Star Gazetesi için ilk el değiştirme haberi değil. Uzanlar'dan TMSF'ye geçen Star Gazetesi 2006 yılında ihale ise 5 milyon 150 bin dolara Kıbrıslı işadamı Ali Özmen Safa'ya satılmıştı. Safa, ihalenin ardından teklifini yükseltmiş ve gazete için 8 milyon dolar ödemişti. Star Medya Grubu daha sonra gazetenin yanısıra Kanal 24'ü oluşturarak yayın hayatına soktu. Büyümesini Karamel TV ile de sürdürdü.
DURUMDAN VAZİFE ÇIKARDIK MEDYAYA GİRDİK

Peki Uzan ailesinin Türk medyasına armağanı olan Star gazetesi ile ilgili başka ne biliyoruz. Eski Proleter Devrimci Aydıklık militanı Ethem Sancak'ın birkaç defa, farklı gerekçelerle açıkladığı "Erdoğan'ı ve Ak Parti'yi desteklemek için girdim" sözlerini unutmamak lazım.
Murat Sabuncu: Bu süreçte Başbakan'ın da size "bu konuda destek olun, medya kurun" diye bir isteği oldu mu, yoksa siz sadece görüp bu partinin ve bu adamların medya destekçisi yok diye gönüllü olarak mı girdiniz bu işe?

Ethem Sancak: Tamemen durumdan vazife çıkarmak. Başbakan öyle bir şey söylemez. Başbakan çok usta bir politikacıdır. Kimseye sen şunu yap, sen bunu yap diye angajman altına girip neden desin ki... Ama biz onun gönüldaşları olarak o konuda bir eksik olduğunu gördük. Gözümüzün yettiğince oraya müdahale ettik. İyi de oldu bence. İki tane iyi kurum cıktı.
STAR'IN BAŞINA AHMET ALTAN GEÇECEKTİ!

Unutulmaması gereken bir diğer ayrıntı da AKP kurucuları arasında yer alan ve son kongreye kadar partinin Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi olan Ayşe Böhürler'in, son dönemde kendisine en ağır eleştirileri yönelten yazar Ahmet Altan'a bir zamanlar AKP'nin "genel yayın yönetmenliği" teklifinde bulunduğunu açıklamış olması.

Altan'ın eleştirilerinin Ak Parti kurmaylarını zorladığı sırada yazdığı yazısında Böhürler Star gazetesiyle ilgili ipuçları veren bir yazı kaleme alıp şöyle diyordu:

Bu yazı ve yorumları okurken yıllar öncesinden hatırladığım bir anıyı sizinle paylaşmak istedim.
Ak Parti, iktidarının ilk yıllarında vesayeti savunan, elitist bir medya muhalefetine rağmen yol aldı. Bu yıllarda medya en büyük muhalefet partisi gibi davranıyordu. O yılların medya dağılımı içinde vesayetlere karşı demokratik duruşunu koruyabilen etkili bir medya gücü yoktu. Mevcutlar ise çok dar kapsamda maslahatı gözeten, özdenetimli bir yayıncılık yaparak ancak varolabiliyordu. Daha özgürlükçü, objektif bakabilen, gerçeği manipülasyonsuz yansıtabilen bir gazete arayışımız vardı. Neyse Ak Parti içinden önemli kişilerden gelen bir destekle yolumuz Ahmet Altan ile kesişti.
O günlerde Ahmet Altan'ın özgürlükçü bakışının ve bu anlayışla yöneteceği bir gazetenin Türkiye'yi özgürleştireceğine ve sermaye medyasının etkisini kıracağına inanıyorduk. Bu fikre Ak Parti içinde sıcak bakan çok insan vardı. Elbette itiraz edenler de oldu. 'Ahmet Altan'ın dilinin sivriliği, dini kurumlara ilişkin eleştirileri, askere ve devlete bakışı risk oluşturabilir' diyenler mevcuttu. Ancak 'yine de bir teklif edelim' diyen sivil unsurlar ile birlikte Ahmet Altan ile görüşülmeye başlandı. Bu görüşmelerin en sonuncusunda bulunanlardan birisi de bendim.
O görüşmede Ahmet Altan bir gazetenin başına gelmesi için kendisine yapılan teklifi, verilen tüm açık çeklere rağmen reddetti. Tek bir gerekçesi vardı: "Siz siyaset yapıyorsunuz, yeri gelir kavga eder yeri gelir uzlaşırsınız. Bense değişmem, beni taşıyamazsınız." O görüşmede Ahmet Altan bize "siz dindar insanlarsınız bana dayanamazsınız" demek istemişti kısaca. Bizim kesimin eleştiriye tahammül sınırlarının çok geniş olmayacağını tahmin etmişti. Tabii biz de o dönemde Altan'ın eleştiride sınır tanımadığını, tahkir edici sınırlara ulaştırabileceğini bilmiyorduk.
O zaman Ahmet Altan'ı bize karşı önyargılı bulduğumu hatırlıyorum. Evet, içimizde eleştiriye tahammülü olmayan insanlar olabilirdi ama bu demokrasiyi hayata geçirmeye mani değildi. Ahmet Altan'ı önyargılı ve biraz kibirli bulmuştum kısaca. Hak vermemiştim. Denemek gerekiyordu. Önyargı ile reddetmek değil. Özgürlükçü düşünce bunu gerektirirdi…
Velhasıl Ahmet Altan'ı ikna edemedik…
Aşırı ısrarımız ile Alev Er ismini önerdi. 2006 yılı ortalarında ısrarlarla göreve gelen Alev Er, altı aya yakın bir süre Star gazetesi genel yayın yönetmenliği yaptı.
 Tüm bunların ardından medyada dudak uçuklatan tek örneğin Star grubu olmadığının da altını çizelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder