4 Ağustos 2014 Pazartesi

"Falan gazeteyi almayın demek yanlış" peki "falan gazeteyi alın" demek doğru mu?

Zaman gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı bugün köşesinde şöyle yazıyor:
Bazen gazete ve TV’ler için de aynı kanun tanımamazlık sergilenebiliyor. Bir devlet yetkilisinin, “Falan gazeteyi almayın, filan TV’yi seyretmeyin” deme hakkı yoktur. Ayrımcılık suçu, nefret suçu bir yana; haksız rekabete yol açıp teşebbüs hürriyetine de engel olunmuş demektir. Kimin ne okuyup okumayacağına siyasi irade karar veremez. Eğer siyaset markalar üzerinde ‘iyi’, ‘kötü’ ayrımı yaparsa, kendine taraftar gördüğü şirketlere kaynak aktarıp muhalif gördüğüne baskı kurarsa suç işlemiş olur.

Uzun bir zamandan beri sorumsuzca ve hukuksuzca söylenen laflar yüzünden bazı kurumlar, kuruluşlar, ticarethaneler mağduriyet yaşamakta. Kanaat-ı acizanemce mağduriyet yaşayan herkes hukuk mücadelesi vermek, iç hukukun bütün yollarını denemek; yetmiyorsa uluslararası hukuka başvurmak zorunda.
Çok haklı Dumanlı, bir politikacı, hele bir devlet yetkilisi elbette "falan gazeteyi almayın" diyemez, dememeli, dediği zaman karşılığında hakettiği ya özür dilenmeye zorlanmak olmalı ya da istifa etmesi talep edilmeli. Kamuoyu da bu talebin yerine getirilmesi için baskı yapmalı.

Peki tam tersi olursa? Yani bir siyasetçi, bir devlet yetkilisi çıkıp "falan gazeden başka gazete okumayın" derse?



ARINÇ'TAN GENÇLERE: ZAMAN OKUYUN YETER
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Bursa'da gençlere Zaman gazetesi okumaları nasihati verdi.
Seçim bölgesi Bursa’daki çalışmalarını sürdüren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, beş yıldızlı bir odelde üniversite öğrencileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Kendi üniversite yıllarından örnekler veren Arınç, üniversitedeki en büyük hastalığının, cinnet derecesinde kitap okumak olduğunu artık o günleri özlediğini söyledi. Artık gazeteleri takip ettiğini, kitap okuyamaz olduğunu, günlük haberleri takip etmek için gazetelere baktığını belirten Arınç, öğrencilere ilginç bir tavsiyede de bulundu:
“Siz biraz gazeteden uzak kalın. Kaldı ki Türkiye’de öyle bir gazete var ki, her şey onun içerisinde. Onu takip ederseniz Zaman'la her şey daha iyi anlaşılır. Yani emin olun, Zaman’a baktığınızda, Zaman’ı okuduğunuzda, başka bir şeye karıştırmaya gerek kalır mı kalmaz mı diye siz düşünün. Ben şimdi burada başka bir şey söylersem, ’Medyadan sorumlu adam ne dedi bakın?’ derler sonra. Zaten şimdiden kaptı onlar cümleyi. Değerli kardeşlerim önce ona bakın, ihtiyaç duyarsanız sonra hepsine bakın.”

Çok uzak bir tarihte değil, 2011 yılı Haziran'ında yapıldı bu konuşma. Cihan Haber Ajansı haber olarak geçti, Zaman gazetesi de yayımladı

Ne diyeceğiz şimdi? Dumanlı o zaman sesini çıkarmış mıydı acaba? İtiraz etmiş miydi? Köşesine taşıyıp "Başbakan Yardımcısı böyle konuşmamalı, bizim gazetemiz bile olsa böyle konuşmamalı" diye yazmış mıydı?

Yanıt vermeyeceğim bu soruma...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder