21 Kasım 2013 Perşembe

Erdoğan 'siz muhafazakar değilsiniz' diye ısrar eden Barlas'ı ikna edemedi!

Başbakan Erdoğan, ATV ve A Haber'in ortak yayınında Mehmet Barlas, Sevilay Yükselir, Mustafa Karaalioğlu, İbrahim Karagül ve Nihal Bengisu Karaca'nın sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan programda çok farklı konularda, çok çarpıcı açıklamalar yaptı. Ancak gecenin benim açımdan en dikkat çekici diyalogu Barlas ve Erdoğan arasında yaşandı.

Barlas, Başbakan Erdoğan'ın "muhafazakar" olmadığını iddia ederken, Erdoğan ise "muhafazakar" olduğuna Barlas'ı ikna etmeye çalıştı. Programı izleyince Barlas'ın pek ikna olmadığını gözlemlediğimi de ekleyeyim.

Peki Sabah gazetesi başyazarı, kendisini "muhafazakar demokrat" diye niteleyen Erdoğan'a neler dedi?

Mehmet Barlas, "muhafazakar" teriminin Fransız İhtilali'nden sonra, kendilerinde de bir ihtilal olmasından çekinen İngizlilerce üretildiğini, bu bağlamda, Erdoğan'ın muhafazakar olamayacağını söyledi.

Barlas şöyle devam etti:

"Bütün tabuları yıkıyorsunuz, bütün statükoyu alt üst ettiniz ve kendinize muhafazakar diyorsunuz. Türkiye'deki statüko dediğimiz, statik resmi ideolojinin sahipleri de kendini devrimci olarak sunup sizin muhafazakarlığınıza karşı devrimi savunuyorlar"

Başbakan  Erdoğan ise şöyle yanıt verdi:

"Muhafazakarlık noktasında Fransızların ve İngilizlerin tanımı ile bizimkisi farklı. Biz kendi kültür ve tarihimizi koruma noktasında muhafazakarlıktan bahsediyoruz. Biz bu yapı içerisinde geleceğimizi olgunlaştırmak istiyoruz. Başbakanlık olarak attığımız adımların yanlış anlaşılması sonrası gerekli yapılacakları atıyoruz. Ahlak hukuk ile iç içedir." 

Barlas'ın halihazırda kullanılan bir tanımı "bu şu dönemde şu anlamla kullanılmaya başlanmıştır, siz o dönemde yaşamadığınıza göre size böyle denilemez" diye yorumlamasına ne diyebileceğimi bilemiyorum.

Ama adam "ben muhafazakarım" derken, üstelik gerçekten de yapıp ettikleriyle muhafazakar olduğunu ortaya koyarken ona "sen muhafazakar değil devrimcisin" diyene gülerler. Ha unutmadan söyleyelim, Karl Marks ve Friedrich Engels, Manifesto'da "Burjuvazi, tarihte son derece devrimci bir rol oynamıştır" der. Ancak onların kasdettiği burjuvazinin "dinsel ve siyasal gözbağlarıyla üstü örtülü sömürünün yerine, apaçık, utanmaz, dolaysız, çıplak sömürüyü geçirmesi"dir. Üstelik Burjuvazinin devrimciliği kendi mezar kazıcısı proleteryanın "kendi için sınıf" olarak ortaya çıkışına kadardır.

Sabah başyazarının Erdoğan'a yüklediği devrimcilik ile "sakallılar"ın sözünü ettiği devrimcilik arasında hiç bir bağlantı olmadığın altını kalın kalın çizelim de yanlış anlaşılma olmasın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder